 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/5872
K: 2002/6944
T: 24.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KÜÇÜK ÇOCUĞUN HAKLARININ
- KORUNMASI VE MALLARININ İDARESİ
- VELİNİN YETKİLERİ
ÖZET: TMK.nun 342. maddesi hükmüne göre anne ve baba velayetleri çerçevesinde 3. kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcileridir.
Yasal temsilci durumunda, bulunan anne ve baba 327 ve 356. maddesindeki koşulların oluşması dışında bakimden izin almaksızın çocuklarına ait taşınır veya taşınmaz malları satabilirler. 360 ve 361. maddelerdeki olumsuz koşullar gerçekleşmedikçe mallan idare etmekle yükümlüdürler.
(4721 s. MK. m. 342, 356, 360, 361)
Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanunun 327. maddesi; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
Ana ve baba, yoksul oldukları veya çocuğun özel durumu olağanüstü harcamalar yapılmasın ı gerektirdiği takdirde yada olağan dışı herhangi bir sebebin varlığı halinde, hakimin izniyle çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktar sarf edebilirler.
342. maddesi; ana ve baba velayetleri çerçevesinde 3. kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler.
İyi niyetli 3. kişiler eşlerden herbirinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler.
Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler-velayetteki temsilde de uygulanır.
356. maddesi; olağan ihtiyaçlar gerektirdiği ölçüde sermaye biçiminde ödemeler, tazminatlar ve benzeri edimler çocuğun bakımı için kısmen kullanılabilir.
Çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa hakim ana ve babaya belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisini tanıyabilir.
363. maddesi; ana ve baba çocuk mallarının geri verilmesinde vekil gibi sorumludurlar.
Dürüstlük kurallarına uygun olarak başkasına devrettikleri malların yerine sadece aldıkları karşılığı geri vermekle yükümlüdürler.
Kanuna uygun olarak çocuk ve aile için yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulmazlar.
462. maddesi birinci fıkrası: aşağıdaki hallerde vesayet makamının izni gereklidir.
Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak... kurulması hükümlerini gerektirmiş bulunmasına göre; Türk Medeni Kanununun 327. ve 356. maddelerine uygun çocuğun eğitimi, bakımı korunması için ana baba yoksul oldukları takdirde veya çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunlu olan hallerde hakim, çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktar malın SARF EDİLMESİ konusunda ana babaya izin verecek veya onlara belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisi tanıyacaktır.
Somut olayımızda ise; küçük Havva'nın Türk Medeni Kanununun 336/son maddesi gereğince velisi olan annesi Satı, küçüğün hisseli mallarını satarak ona tamamına sahip olacağı bir taşınmaz almak için hakimden izin istemiştir. Bu olayda Türk Medeni Kanununun 327 ve 356. madde koşulları iddia edilmediği gibi koşulların oluştuğu da kanıtlanmamıştır.
Karar gerekçesinde de açıklandığı üzere davacı anne küçüğün velisi ve yasal tek temsilcisidir. Türk Medeni Kanununun 342 ve 462/1-2. Maddeleri gereğince 327. ve 356. madde hükümleri koşullarının oluşması dışında hakimden izin almaksızın taşınır olsun taşınmaz olsun çocuk mallarını satabilecek, 360. ve 361. maddelerdeki olumsuz koşullar gerçekleşmedikçe onun mallarını yönetecek ve bununla yükümlü olacaktır. (TMK. md. 352) Yönetim hakkı sona erince de çocuğun mallarını hesabıyla birlikte ergin çocuğa, vasisine veya kayyımına devredecektir. (TMK. md. 362)
Satışa izin isteğinin reddine ilişkin hüküm yerinde görülmüş olduğundan davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan temyiz harcın mahsubuna, 24.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.