 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/5558
K: 2002/6446
T: 13.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
743/m.295, 296, 298
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 295. maddesi hükmüne göre evlilik haricinde doğan çocuğun anası, babanın hükmen tayini için dava açabilir. Çocukta bu hakkı haizdir. Dava, baba veya mirasçıları aleyhine ikame olunur.
Dosyada mevcut nüfus kaydına göre, muris Hüseyin Bakan'ın kendisinden önce ölen oğlu Enver Bakan dışındaki mirasçıları aleyhine dava açıldığı anlaşılmakta olup veraset ilamı getirtilerek mirasçıları tesbit edilmeden, işin esasına girilerek hüküm kurulması, kanuna aykırı bulunmuştur.
Aynı Kanunun 296. maddesi gereğince açılacak davanın, çocuğun doğmasından evvel veya doğduğu tarihten itibaren nihayet bir yıl içinde açılması gerekmektedir. Bu süre, davanın anne tarafından açılmış olması halinde doğumu müteakiben başlayıp, hak düşürücü nitelikte olduğundan, hakim tarafından resen dikkate alınarak, süresinde açılmayan davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan; kanun koyucu, nesebin düzeltilmesi ve babalık davasında annenin her zaman çocuğun yararına davranmayabileceği olasılığından hareket ederek, Medeni Kanunun 298. maddesi ile "Mahkeme, evlilik haricinde bir doğumdan haberdar olduğu veya böyle bir gebelik ana tarafından kendisine haber verildiği takdirde çocuğun menfaatlerini sıyanet etmek üzere, hemen bir kayyım tayin eder" hükmünü getirmiştir.
Bu nedenle; Y.H.G.K.'nun 20.1.1998 gün 473-42 sayılı kararında da açıklandığı gibi, sözü edilen madde gereğince, küçükler için bir kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya katılımının sağlanması, gösterdiğinde onun da delillerinin toplanması ve tüm kanıtlar birlikte tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden eksik hasımla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.