 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/3041
K: 2002/4000
T: 21.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 4721 SAYILI YASA İLE DEĞİŞEN MEDENİ KANUNUN 294. MADDESİNE GÖRE SOY BAĞININ KURULMASINA İTİRAZ ŞEKLİ
ÖZET: 4721 sayılı Kanunla değişen Medeni Kanunu maddesinde soy bağının kurulmasına ana ve babamı mirasçılarına çocuğun ve Cumhuriyet Savcısının itiraz haklarının olduğu belirtilmiştir. Çocuğun Ölmesi veya ayı gücünü sürekli kaybetmesi halinde bunun alt soyunun., bağının kurulmasına itiraz edeceği bu tür davalarda tamamının iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yolu ile uygula hükme bağlanmıştır.
Nesebe ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden nazara alınması gerek itibarla neseple ilgili eldeki davalara Yeni Medeni Kanun uygulanması gerekir.
Usule ilişkin nihai kararlar (maddi anlamda) kesin hüküm oluşturmaz. Bu nedenle çocuğunun dava açamayacağı,gerekçesi ile reddedilen önceki dava kesin hüküm oluşturmadığından yeni Yasanın tanıdığı haktan yararlanarak çocuğun açtığı davanın dinlenmesi ve işin esasını incelenmesi gerekir.
(4721 s. MK. m. 2, 294)
(1086 s. HUMK. m, 237/1)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda kemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı; annesi Yaşar ile Ahmet'in evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiğini ancak annesi ile gerçekte babası olmayan Salih'in daha sonra 17.12.1945 de evlendiğini ve bu evlilikten doğmuş gibi nüfusa tescil edildiğini ileri sürerek nesebin reddine, kaydın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
743 sayılı Medeni Kanun; 1.1.2002 gün ve 4721 sayılı Yasa ile değiştirilmiş, 4721 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen yeni Kanunun 294. maddesi; ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet Savcısının sonradan evlenme yoluyla soy bağının kurulmasına itiraz edebileceğini, itiraz edenin kocanın baba olmadığını isbatla yükümlü olduğunu, çocuğun ölmüş yada ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması halinde çocuğun alt soyununda bu hakka sahip olduğunu, burada tanımanın iptaline ilişkin hükümlerin kıyas suretiyle uygulanacağını hükme bağlamıştır. Madde bu hali ile 743 sayılı Medeni Kanunun 251. maddesinden ayrılmış Ve çocuğa, ayrıca koşullarının gerçekleşmesi halinde onun alt soyuna da dava hakkı tanımıştır.
Nesebe ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun kamu düzenine ilişkin kurallarının bütün olaylara uygulanacağı 4722 sayılı Kanunun yürürlükle ilgili 2, maddesinde açıklanmış olmasına göre, davaya yeni kanunun uygulanacağı açıktır,
Kesin hüküm ancak mevzuunu teşkil eden hususlar hakkında muteberdir (HUMK md. 237/1). Usule ilişkin nihai kararlar sadece ilişkin oldukları usul sorunu hakkında kesin hüküm teşkil etmektedir. Davanın esası hakkında (maddi anlamda) kesin hüküm oluşturmaz. Daha önce Fatih ikinci Asliye Hukuk Hakimliğinde açılan.
1996/196 sayılı dava, çocuğun dava açamayacağı (sıfatı) sebebiyle reddedilmiştir, işin esası incelenmemiştir. Bu ret hükmünün usule ilişkin olmasına ve yeni yasanın çocuğa da dava açma imkanı tanımasına göre, husumetin anaya da yöneltilmesi, işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Açıklanan husus üzerinde durulmak ve değerlendirilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 21.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.