 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/2882
K: 2002/3850
T: 18.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GEREKÇELİ KARARIN TEFHİM EDİLEN KISA KARARA UYGUN YAZILMASI MECBURİYETİ ( Tefhim Edilen Kısa Kararın Yanlış Olmasının Sonucu Değiştirmemesi )
- TEFHİM EDİLEN KISA KARARIN YANLIŞ OLMASI (Gerekçeli Kararın Kısa Karardan Farklı Yazılamayacağı - Yanlışlığın Temyizle Düzeltilebileceği )
- HÜKÜM SONUCUNDA TARAFLARA YÜKLETİLEN BORÇ VE TANINAN HAKLAR (Ayrı Ayrı Gösterilmesi Mecburiyeti - Başka Belgeye Atıfla Hüküm Kurulamayacağı)
1086/m.381/2,388/5
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : 1-Eşyaların değeri veya aynen iadesi yönünden kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlış da olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhimedilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
2-Hükmedilen eşyaların değerleri karar yerinde ayrı ayrı gösterilmemiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. (HUMK. m. 381/2).
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmıyacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hükmedilen eşyaların değerleri karar yerinde ayrı ayrı gösterilmemiştir- hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.