 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/2141
K: 2002/3172
T: 8.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.337, 418, 426/2, 431
4722/m.13
1086/m.49
KARAR : 4722 Sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca eldeki davalara 4721 sayılı Kanunun uygulanması gerekir.
Türk Medeni Kanununun 337.maddesi uyarınca evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de Babalık davasında ana ile çocuk arasında her zaman bir yarar çatışması ihtimali bulunduğundan kanun koyucu çocuğa kayyım tayinini ( TMK 426/2 )davanın Cumhuriyet Savcısına, hazineye ; ana tarafından açılmışsa kayyıma ; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbarını ( TMK 301/3 )zorunlu görmüştür. O halde ananın kayyım tayin edilmesi mümkün değildir. ( TMK. 431, 418/3) Bu durumda mahkemece yapılacak iş ananın dışında bir kişinin kayyım tayin edilmesini sağlamak tüm ilgililere davanın ihbarı , ( HUMK. md.49 )ile katıldıkları ve gösterdikleri takdirde onlarında delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan kural çerçevesinde küçüğe anasından başka bir kişi kayyım tayin ettirilmeden, tüm ilgililere dava ihbar (HUMK.md.49 )edilmeden, katılmasına imkan hazırlanmadan, gösterdiği takdirde delilleri de toplanmadan eksik tahkikatla hüküm verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Hükmün açıklanan sebeple bozulmasına, sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.