 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E : 2002/14083
K : 2002/15147
T : 30/12/2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8. maddesinin 5. bendinde evlenmeye ve evlat edinmeye izin verilmesi isteklerinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği açıklanmıştır.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 315. maddesinde, "Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararı ile birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur." hükmü getirilerek, evlat edinmeye izin kararı verilmesi usulü kaldırıldığından, evlat edinme davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi değil anılan hükümler gereğince asliye hukuk mahkemesidir.
Mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak, re'sen dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Diğer taraftan, dosyada mevcut nüfus kaydından, davacılardan Hayriye K.'nın 20/11/1967, evlat edinilen davalı Kasım K.'nın ise 21/11/1984
tarihinde doğduğu ve aralarındaki yaş farkının 17 yıl 1 gün olduğu görülmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308 nci maddesi hükmüne göre, evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması gerektiğinden, mahkemece bu kurala aykırı olarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.