 |
T.C.
YARGITAY
Ýkinci Hukuk Dairesi
E: 2002/11232
K: 2002/12852
T: 21.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEREKENÝN BORCA BATIK OLMASI
- MÝRASIN REDDÝ
ÖZET: Miras býrakanýn ölümü anýnda terekenin borca batýk olduðu herkesçe biliniyor ve sabit ise miras reddedilmiþ sayýlýr.
Mirasçýlar TMK.nun 550. maddesinde yazýlý eylemlerde bulunmadýkça, baþka bir ifadeyle ret hakkýndan yoksun kalmadýkça her zaman terekenin borca batýk olduðunun tesbitini isteyebilir.
(4721 s. MK. m. 550, 555)
Taraflar arasýndaki davanýn yapýlan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereði görüþülüp düþünüldü.
Müteveffanýn vefatý anýnda terekenin borca batýk olduðu herkesçe biliniyor ve sabit ise miras reddedilmiþ sayýlýr. (TKM. m. 545) Mirasçýlar Medeni Kanunun 550. maddesinde yazýlý eylemlerde bulunmadýkça, baþka bir ifade ile ret hakkýndan yoksun kalmadýkça her zaman terekenin borca batýk olduðunun tesbitini isteyebilirler.
Olayda; davacýlarýn murisi (oðlu) Mehmet 5.1.1993 tarihinde, davalý I.... Demir ve Çelik A.Þ.'ye ait stok sahasý içindeki hemzemin geçitte müterafýk kusuruyla yolaçtýðý kazada ölmüþtür. Ayný kazada ölen iki yolcunun, geride kalan hak sahipleri tarafýndan davalý (I , Demir ve Çelik A.Þ.'ye) karþý Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesinde iki ayrý tazminat davasý açýlmýþ, bu davalar sonucunda mahkemece; davalý þirketin, ölenlerin hak sahiplerine tazminat ödenmesine karar verilmiþtir.
Davalý þirket ödediði tazminatlarýn, muris Mehmet'in kusuru oranýnda rücuan tahsili için "mirasçýlarý" olan davacýlar aleyhine iki ayrý dosya ile 15.9.2000 tarihinde ilamsýz icra takibinde bulunmuþtur.
Ýcra takiplerinin kesinleþmesinden sonra davacýlar 22.1.2001 tarihinde terekenin borca batýk olduðu ileri sürerek mirasýn hükmen reddedilmiþ sayýldýðýnýn tesbitine ve takiplerden dolayý da kendilerinin borçlu olmadýklarýnýn tesbitine karar verilmesini istemiþlerdir.
Davacýlarýn murisinin sebep olduðu kazada ölenlerin, geride kalan hak sahipleri tarafýndan, davalý (I Demir ve Çelik A.Þ.) ye karþý açýlan tazminat davalarýnýn, davalý tarafça o davalarda "üçüncü kiþi" durumunda olan davacýlara ÝHBAR edilmiþ olmasý (HUMK. 49, 52), ihbardan sonra; ihbar olunanlarýn, herhangi bir müdahale talebi bulunmadýðý gibi, ihbar edenin yerine geçerek ve onun temsilcisi olarak davayý takip etme iradelerine iliþkin bir beyanlarý da bulunmadýðýna göre; mirasý sahiplenme anlamýna gelmez. Davanýn ihbarý sadece, üçüncü kiþiye karþý açýlacak bir rücuan tazminat davasýnda ihbar edeni, davanýn kaybedilmiþ olmasýndan dolayý sorumlu tutulmasýna mani olur.
Öte yandan, davalýnýn, ödediði tazminatlarýn rücuan tahsili için davacýlar aleyhine yürüttüðü icra takibinin kesinleþmiþ olmasýndan sonra "borca bataklýðýn tesbiti davasý" açýlamayacaðýna iliþkin yasalarýmýzda bir kural da bulunmamaktadýr. Hükmen redde bir süreye tabi deðildir. Ýcra takibi kesinleþmeden önce de borca batýklýðýn bildirilmiþ bulunmasýna göre, o halde hükmen redde karar verilmiþ olmasýnda bir yanlýþlýk bulunmamaktadýr.
Sonuç: Temyiz edilen kararýn gösterilen nedenlerle (ONANMASINA), harcýn temyiz edene yükletilmesine, peþin harcýn mahsubuna 21.11.2002 tarihinde oybirliðiyle karar verildi.