 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2001/3611
K: 2001/7844
T: 18.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* VASİYETNAMENİN TENFİZİ
* MUAYYEN MAL VASİYETİ
ÖZET: Vasiyetname ile henüz kat irtifakı veya kat irtifakı kurulmamış olan taşınmazın belli bir dairenin belli şahıslara vasiyet edilmesi mümkündür. Ancak o taşınmazdan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir.
(743 s. MK. m. 2, 634)
(634 s. KMK. m. 12, 14, 50)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Miras bırakan, vasiyetnameyle henüz kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış olan taşınmazdan, muayyen bir dairenin, davacılara verilmesini vasiyet etmiştir. Vasiyet Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte, dolayısıyla şimdilik infaz imkanı vermemektedir. İnfaz imkanının doğması 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri hükümleri gereği kat irtifakı veya mülkiyetinin kurulmasına bağlıdır. Söz konusu taşınmaz mal üzerinde henüz kat mülkiyetinin veya kat irtifakının kurulmamış olması, Borçlar Kanonunun 117/1. maddesinde yer alan ve borcun sukutuna yol açan objektif imkansızlık olarak nitelendirilemez. Şahsi hak sahibi davacının isteğini davalıların kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurmalarına talik etmek de Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Kat Mülkiyeti Kanununda kat mülkiyetine elverişli bir yapı yapılması halinde kat mülkiyeti kurulmasının dava yolu ile istenmesine engel bir hüküm yoktur. Davacının isteği bu yönü de kapsar. O halde dava konusu taşınmaz malın üzerine yapılan yapıya ait tasdikli inşaat projesini belediyeden getirtip, yapının projeye uygun olup olmadığını bilirkişi aracılığı ile denetlemek; yapı projeye uygun ise, kat mülkiyeti kurulmasına elverişli bir yapı olup olmadığı ve bağımsız bölümlerinin arsa paylan yönünde bilirkişi düşüncesi alınmak; bağımsız bölümlerinin arsa payları yönünde bilirkişi düşüncesi alınmak; yapı projeye uygun değil ise projenin veya yapının ıslahının mümkün olup olmadığını araştırmak; ıslah ve kat mülkiyeti kurulması için gerekli belgeleri düzenleyip ibraz etmek üzere davacıya yetki ve mehil vermek, ibraz olunan belgelere davalıların bir itirazı olduğu taktirde bunları objektif kurallar çerçevesinde inceleyip, düzelttikten sonra taşınmaz mal üzerinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle vasiyete konu bağımsız bölümünün davacının üzerine tesciline, objektif imkansızlık varsa isteğin reddine karar vermek gerektiği (Y. 2. H. D. nin 8.5.1997 tarihli 4390-4991 sayılı kararı) düşünülmeden davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 18.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.