 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2001/12329
K: 2001/13758
T: 12.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
743/m.7,296
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davacıların talebi, annelerinin Zeliha ve babalarının Yusuf olduğunun tesbiti ile nüfus siciline bu biçimde tescilini içermekte ise de, dava niteliği itibariyle babalık davasıdır.
Dosyada mevcut nüfus kaydında, çocukların doğduğu tarihe göre, anne Zeliha'nın Mehmet ile evli olduğu görülmektedir.
1587 sayılı Nüfus Kanunu ile, doğum olaylarının nüfus siciline işlenmesi görevi Nüfus İdaresine verilmiştir. Bu sicil uyarınca işlem yapmak zorunludur. ( MK.7)
Nüfus kaydına göre, kayyım marifetiyle temsil edilen Zeynep'in doğum tarihi 1.6.1980'dir. Dava ve hüküm tarihinde reşit olduğu anlaşıldığından, Medeni Kanunun 298, 376 ve 377. maddeleri şartları oluşmadan davada kayyım aracılığı ile temsil edilemez. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaksızın, Zeynep'in açılan davaya icazeti olup olmadığı da belirlenmeden, hüküm kurulması yasaya aykırı bulunmuştur.
Türk Medeni Kanunun 296. maddesi gereğince babalık davası, küçüğe kayyım tayin edildiği ve şayet kayyım tayin edilmemiş ise, küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren bir sene içinde açılabilir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilmesi gerektiği halde, özellikle davacılardan Hacı ve Zeynep hakkında, bu hususun araştırılarak tespit edilmemesi doğru bulunmamıştır.
Aynı Kanunun 241. maddesi hükmüne göre "evlilik mevcut iken veya zevalinden itibaren üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır."
242. maddesinde de, "koca doğduğuna muttali olduğu günden itibaren bir ay içinde çocuğu reddedebilir."
303. maddesinde ise, "ana, gebe kaldığı zaman evli idiyse; babalık davası, ancak çocuğun nesebi sahih olmadığına hakim hükmettikten sonra ikame edilebilir. Hükmü mevcut olup, Zeliha'nın kocası Mehmet'in çocukların nesebini reddettiğine ilişkin bir iddia ve karar dosyada yoktur.
Bu itibarla; mahkemece isteğin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonucu etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.