 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2000/9050
K: 2000/12427
T: 17.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TANIK DELİLİ
- TANIKLARIN DİNLENİLMESİ YÖNTEMİ
Karar Özeti: Tanıklıktan imtina etmeyi gerektirir bir durum sözkonusıı olmadıkça tanık olarak gösterilen herkes tanıklık yapmak zorundadır.
Tanıklar mahkemeye davet edilerek bizzat hakim tarafından yöntemine uygun biçimde dinlenilmeleri gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 245, 246, 253, 258,261, 265, 266, 267, 268)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen / mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davanın ikamesi, yürütülmesi, delillerin toplanması, sonuçlandırılması ve verilecek kararın kesinleşmesi ile ilgili hükümler Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasında düzenlenmiştir. Usule ilişkin, kurallar kamu düzeni ile ilgili olması sebebiyle hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur. Davada tanıkların nasıl dinleneceği kanunda açık olarak gösterilmiştir.
Kural olarak herkes (Türk yargısına tabi olmak şartı ile) tanıklık etmek zorundadır. Bu zorunluluk tanık olarak yapılan davet üzerine mahkemeye gelmeyi, tanıklık etmeyi kapsar (HUMK md. 253 ve 271). Tanığı göstermiş olan taraf onun çekinme beyanını kabul etmezse hakim iki tarafı dinleyip tanığın çekinme isteği hakkında karar verir. Tanıklar Tebligat Kanununa göre tebliğ olunacak davetiye ile mahkemeye çağrılır (HUMK md. 258). Tanıktan dinlenme esnasında öncelikle hüviyeti, iki taraf ile akrabalığı, derecesi, tanıklığa itimadı kaldıracak ilgi ve alakaları sorulur (HUMK. md. 260). Tanıklar ayrı ayrı dinlenir; icabında yüzleştirme yapılır (HUMK. md. 265). iki taraftan her biri tanıklığın tavzihi ve ikmal için lazım olan yeni sualler sorabilir (HUMK. md. 267). Kural olarak tanık bildiğini şifahen söyler. Yazılı notlar kullanması memnudur (HUMK. md. 269). Tanıklığın mecburi olduğu hallerde cevaptan veya yeminden imtina eden tanık derhal cezalandırılır (HUMK. md. 271). Hakim tanıklık sırasında tanığın yalan söylediği veya menfaat temin ederek tanıklık ettiği yönünde kuvvetli delil ve emare elde ederse durumu Cumhuriyet Savcısına ihbar ile tutuklar (HUMK. md. 273). Yalan yere tanıklık Türk Ceza Kanununun 186. maddesindeki suçu oluşturduğu gibi, muhakemenin iadesi sebebini oluşturur. (HUMK. md. 445/4) bütün bunlar için hakim tanıkları bizzat dinler. (HUMK. md. 255) veya bulunduğu yer mahkemesine (HUMK. md. 257) gelemeyecek kimselerden ise o zaman hakim tanığı ikametgahında dinler (HUMK. md. 255).
Şahidin bulunduğu mahal mahkemesinde de dinlenilmesi imkan dahilindedir (HUMK. md. 257-267). Açıklandığı gibi tanıkların herhalde hakim tarafından dinlenilmesi zorunludur.
2675 sayılı Milletlerarası Özet Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun 6. maddesi, Hukuki işlemlerin yapıldıkları yer hukukuna tabi olduğunu öngörmüştür. Yine 1574 sayılı Kanunla onaylanan 1.3.1954 günlü Hukuk Usulüne dair Lahey sözleşmesinin 8. maddesinde akit devletlerin adli makamlarının kendi kanunları hükümleri gereğince istinabe suretiyle, diğer akit devletin selahiyetli makamlarına adli muamelelerin icrasını istemek üzere müracaat edebileceğini; 14. maddesinde, istinabeyi icra eden Adli makamın takip edilecek şekil hakkında memleketinin kanunlarını tatbik edeceğini ifade etmiştir.
Davalı tanık olarak gösterdiği İlknur ile Yılmaz'ın dinlenmesinden vazgeçmemiştir. Türk konsolosluk memurunun almış olduğu ifadelere değer verilerek hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılacak iş; tanıkların hakim tarafından dinlenmesi için bulundukları ülke mahkemesine talimat yazmak, delilleri birlikte değerlendirmek ve hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 97.500.000 lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.