 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2000/15718
K: 2001/1216
T:25.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEMYİZ HARÇ VE GİDERLERİNİN VERİLEN KESİN SÜRE İÇİNDE TAMAMLANMAMASI
- KOMŞUYA YAPILAN TEBLİGATIN GEÇERLİLİĞİ
Karar Özeti: /- HUMK.nun 434/3. maddesi uyarınca teniyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanmadığı taktirde, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2- Tebligat Yasasının 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ. yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatılmam imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.
(1086 s. HUMK. m. 434/3)
(7201 s. Tebligat K. m. 20, 21)
[Tebligat Tüz. -4/12059 s. (20.8.1959 Ta) m. 28]
Taraftar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükümle 10.10.2000 tarihli ek karar temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 434/3. maddesi; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceğini, bunların eksik olduğunun tesbit) halinde kararı veren hakim veya mahkemenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içersinde tamamlanacağını, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene bildirileceğini ve verilen süre içersinde tamamlamadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceğini hükme bağlamıştır. Mahkemece davalıya çıkartılan muhtırada eksik giderin gönderilmesi istenilmiştir. Yasanın aradığı biçimde ihtar yapılmamıştır. Bir işlemin tamamlanması ancak o işlemin yapılacağı merci önünde olur (Y.10.HD.nin 7.4.1981 tarihli 1098-2091 sayılı kararı). Halbuki gönderme uyarısı, eksikliğin havale yolu ile giderilmesine yol açar. Borçlar Kanununun 457. ve müteakip maddeleri uyarınca havale aracısı, havale gönderenin vekili durumunda olduğundan, işlem, havalenin alıcıya verildiği anda oluşur. Mahkeme temyiz edeni yanıltmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında muhtıra geçersizdir. (Y.2.H.D.ntn 16.4.1995 tarihli 3683-4776 sayılı kararı). Daha sonra da gerekli giderler tamamlanmıştır Açıklanan sebeple de temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın bozularak kaldırılmasına işin esasının incelenmesine karar verilmiştir.
2- işin esasına yönelik temyize gelince;
Davalıya yapılan tebligatta Tebligat Kanunun 21. maddesi uyarınca kendisinden bilgi alınan komşunun imzası alınmamıştır.
Tebligat Yasasının 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur (Y.H.G.K.nun 29.12.1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı). Olayımızda muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmemiştir. Bu hali ile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğine ilişkin tebligat geçersizdir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 73. maddesi şartları oluşmadan kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 25.1.2001 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Eksik temyiz masrafların yedi gün içerisinde gönderilmesi hususunda davalı Emel'e mahkemece gönderilen muhtıra usulüne uygun olarak 17.8.2000 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından eksik masrafların süresi içerisinde tamamlanmadığı ve bu nedenle davalının temyiz etmemiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla, esasın incelenmesi yönünde oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
Üye Üye
Nedim TURHAN N. GÜRBÜZTÜRK