 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3871
Karar no: 1999/6484
Tarih: 8.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
743/m.416
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Hacir daha ziyade hacir altına alınanla onunla hukuki ilişkide bulunacakları korunma amacı taşır. Vasi hacir altına alınanın haklarını korumak görevi altındadır.
Sİstek hacrin kaldırılmasına ilişkindir. Hacir bir mahkeme kararı ile konduğuna göre kaldırılması da mahkeme kararı ile olabilir. Böyle olunca koruma amacına uygun olarak vasinin davada hasım olarak gösterilmesi gerekir. Hakimin re’sen hareket etme durumun da olması vasinin bu görevini kaldırmaz. ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.4.1963 gün 2168-2220 sayılı kararı ) Bu yön gözetilmeden hasımsız olarak açılan davaya bakılarak sonuçlandırılması Usul ve Yasa’ya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
İstek kısıtlılık kararının kaldırılmasına ilişkindir.
Medeni Kanunun 416/2-3 maddesi kısıtlama nedeninin kalkmış olmasıyla Asliye Mahkemesi kısıtlılık kararını ( kısıtlamayı ) kaldırmakla yükümlüdür şeklinde düzenlenmiştir. Kısıtlılığın kaldırılmasını, kısıtlı ve ilgili kişiler isteyebilir. ( MK. Md.416/3 )
Kısıtlama ve kısıtlılığın kaldırılması kamu düzenini ilgilendirir. Kamu düzeninin söz konusu olduğu durumlarda kamu düzenine aykırı düşen olumsuzluğu gidermede hakim doğrudan görevlendirilmiştir.
Vasinin kısıtlama ve kısıtlamanın kaldırılmasında olumsuz dava ehliyeti bulunmamaktadır.
Vasiye yöneltilecek davada vasinin yapacağı hukuki bir işlem bulunmadığından ona yöneltilecek davadan ne gibi bir sonuç amaçlandığı izah edilmemiştir.
Kısıtlama gibi kısıtlanmanın sona erdirilmesi de Tıbbi raporla belirlenecektir. Zira kısıtlama akıl zayıflığındandır. Akıl zayıflığının iyileşmeye dönüştüğününde tıbben belirlenmesi gerekir. Hakim bu işlemleri doğrudan yapmak ve sonucuna uygun hüküm kurmakla yükümlü olduğuna göre vasinin davaya katılmasında hukuki bir yarar bulmuyorum. Bu nedenle de Sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.
Üye Nedim Turhan