 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/14593
Karar no: 1999/2019
Tarih: 8.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SULH HAKİMİNİN GÖREVİ
VASİYETNAMENİN AÇILMASI
BİRİNCİ MİRASÇILARA DAVET
ÖZET: Sulh hakimi vasiyetnameyi tesellüm ettiği tarihten itibaren bir ay içerisinde açar. Vasiyetname açılırken malum olan mirasçılar davet edilir;
Sulh hakiminin görevi sadece vasiyetnameyi açıp ilgililere tebliğ etmek olup, bunun dışında ilgilileri ilzam edici karar veremez.
(743 s. MK. m. 536, 537, 539)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Sulh Hukuk Mahkemesi vasiyetnameyi tesellüm ettiği tarihten itibaren nihayet bir ay içinde açar. Vasiyetname açılırken malum olan mirasçılar davet edilir (MK. 536). Vasiyetnamenin açılışını müteakip yararlarına vasiyet yapılmış veya mirasçı tayin edilmiş olanlardan her birine, ne vasiyet edildiğine dair yazıların resmi bir sureti, müracaatları beklenmeden, tebliğ olunur. (MK. 537). Lehlerine teberru yapılan kimselerin ye mirasçıların adresleri Belli değilse vasiyetten ilanen haberdar edilirler. Vasiyetnamede mirasçı nasbedilmiş oluşta hakları itiraza uğramayanlara istekleri halinde MİRASCILIK SIFATLARI HAKKINDA resmi bir BELGE verilir (MK. 538). Sulh Hakimi vasiyetnamenin kendisine tevdiini müteakip kanuni mirasçıların emvale muvakkaten vaziyet etmelerine müsaade yahut resmen idaresini emreder (MK. 535). Kendilerine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse bu vasiyeti ila ile mükellef olan varsa ona, yoksa kanuni ve mensup mirasçılara karşı muayyen şeyin teslimini dava etme hakkına sahiptirler (MK. 541). Kanuni mirasçılar, zilyetlik hükümlerine tevfikan mensup mirasçıların hisselerini teslime mecburdurlar (MK. 539).
Görüldüğü gibi Sulh Hakiminin görevi vasiyetnameyi açarak, ilgililere tebliğ etmek, mensup mirasçı varsa isteği halinde ona bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil mallara kanuni mirasçıların muvakkaten el koymalarına müsaade etmek yahut resmi idareyi emretmekten ibarettir. Şunu da belirtmek gerekir ki Sulh Hakiminden vasiyetin tenfizi istemi bir aynı hakkın geçirilmesi isteği niteliğinde değildir. Bu halde Sulh Hakiminin görevi sadece vasiyeti açıp itiraza uğramadığını tespitten ibarettir (HGK. 13.2.1991 tarihli 1990/2-648 991/65 sayılı kararı). Diğer yandan vasiyetle mirasçı nasb edilmemiş, muayyen mal vasiyeti yapılmıştır. Bu durumda musaleh gerekirse Medeni Kanunun 541. maddesine göre genel hükümler dahilinde dava açabilir.
Hakimin bu görevi aşarak vasiyetnamenin muayyen mal vasiyeti olduğu gözetilmeden "Vasiyetnamenin sübutuna, miras bırakılan Mehmet oğlu 1949 doğumlu Mehmet'e mirasçılık belgesi verilmesine, miras bırakılan Edirne Merkez Hıdırağa köyü pafta:10, parsel 205, pafta: 6, parsel 747, pafta: 3, parsel: 534, pafta: 3, parsel: 535, pafta: 2, parsel: 50 de Mehmet adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılık belgesi verilen Mehmet adına tapuya tesciline" biçiminde, eda emri taşıyan, karar vermesi doğru değildir.
S o n u ç: Yukarda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine 8.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.