 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/13623
Karar no: 2000/590
Tarih: 26.1.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BOZMA İLAMINA UYULARAK HÜKÜM KURULMASI
BAĞIMSIZ DAVA AÇMA HALİ
ÖZET : Mahkemece uyulan bozma ilamında "kadının miktar göstererek yoksulluk nafakasında bulunmadığı ve istek olmadan hüküm kurulmayacağı" nedeniyle hüküm bozulduğuna göre bozmadan sonra bu noksanlık giderilerek istekte bulunulması hukuki Sonuç doğurmaz. Ancak harç vermek suretiyle bağımsız dava açılabilir.
(743 s. MK. m. 144)
(1086 s. HUMK. m. 429)
(YİBK., 4.2.1959 tarih ve 13/5 s.)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Medeni Kanunun 144. maddesinde ifadesini bulan yoksulluk nafakası boşanma davası sırasında istenebileceği gibi, boşanmadan sonra müstakil dava şeklinde açılması da imkan dahilindedir. Boşanma istemi kesin hükme bağlanmadan vaki istemler o davanın fer'i niteliğinde olduğundan ayrıca başvurma harcı ve peşin harç alınması gerekmez. Bu halde taraf vekilleri için ayrıca vekalet ücreti tayinine gerek yoktur. Ancak; boşanmanın kesinleşmesinden sonra açılacak davada gerekli başvurma ve nisbi harcın alınması gerekmektedir.
Tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm 14.4.1999 tarihinde kesinleşmiştir. 9.11.1998 tarihli bozma kararımızın 2 numaralı bendinde, kadının miktarını göstererek yoksulluk nafakasının bulunmadığı, istek olmadığı halde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiş ve bu karara uyulmuştur. Bozmaya uyulduğuna göre bozma çerçevesinde işlem yapılması zorunludur. Bozmadan sonra 1.6.1999 günlü oturumda kadının miktarda göstererek yoksulluk nafakası istemesi Sonuç doğurmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 178-179 maddeleri çerçevesinde dava dilekçesi düzenlemediği, gerekli harçta olmadığına göre davacının 1.6.1999 günlü sözleri müstakil dava olarak kabul edilemez. Mahkemece; yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde, hüküm kurması gerekirken yazılı şekilde nafaka takdir edilmesi isabetsizdir.
2- Kararın bozulması halinde, kararın taraflara tebliği ve karar düzeltme süresi geçtikten sonra derhal yeniden esas defterine kaydedilmesi zorunludur. (HTM. Yazı işleri Yönetmeliği m. 23). Bozulan karar önceki davanın devamıdır. Bozmadan sonra ayrı dosya düzenlemesi karışıklıklara yol açacak nitelikte olup doğru görülmemiş ise de, sonuca etkili olmadığından yanlışlığa işaret edilmesi ile yetinilmiştir.
S o n u ç: Temyiz edilen hükmün birinci bentte gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.1.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.