Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- "Vesayet işlerinde selahiyet, ... mahcurun ikametgahı vesayet dairelerine aittir" ( MK mad.361 ). Vesayet kamu düzenine ilişkin olmakla, bu yetki kesin yetki olup, re'sen gözetilmelidir. İkametgah kişinin yerleşmek amacı ile oturduğu yerdedir ( MK mad.19 ). Nüfus Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca nüfus kayıtları ikametgaha karinedir. Ancak bu karinenin aksi her türlü delil ile belirlenebilir. Vesayet altına alınması istenen kişinin yerleşmek amacı ile Bakırköy ilçesi hudutları içinde oturup oturmadığı araştırılmadan, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.

2- Kabule göre de: Medeni Kanun'un 379. maddesi şartlarının oluşması halinde, mahdut ehliyetlilere müşavir tayin olunur. Ancak Medeni Kanun'un 358. maddesi uyarınca ihtiyari hacir hallerinin tam oluşmaması halinde hacri istenen kişinin isteği olup olmadığına bakılır. Medeni Kanun'un 379. maddesi şartlarının oluştuğu dosya arasında bulunan sağlık kurulu raporu ile belirlenmiştir. Bu yön gözetilerek hacir altına alınması istenen kişiye bir müşavir tayini gerekirken, bu yönde isteği olmadığından söz edilerek redde karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Hükmün 1. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, 26.6.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972