 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/6572
Karar No : 1998/7698
Tarih : 18.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
VERASETİN İPTALİ
TASARRUF NİSABI
MANSUP MİRASÇI
KARAR ÖZETİ: Miras bırakanın, vasiyetname ile "terekenin tasarruf nisabı dahilinde kalan bölümünü eşine vasiyet ettiğine" vasiyetnamenin iptali ile ilgili mirasçılardan biri tarafından açılan davada reddedildiğine ve karar kesinleştiğine, diğer mirasçıların da herhangi bir itirazları olmadığına göre; Medeni Kanunun 452. ve 453. maddeleri çerçevesinde tasarruf nisabının oran olarak belirlenmesi ve kanuni mirasçıların payları ile mansup mirasçıların payları gösteren mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenmesi zorunludur.
(743 s.MK.m.452, 453)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Miras bırakan Hüseyin 19.9.1986 tarihinde tanzim edilen resmi vasiyetnamesi ile, tüm terekesinin tasarruf nisabı dahilinde kalan kısmını eşi Mihriban'a vasiyet etmiş, eşinin, Medeni kanun hükümlerine göre kendisine esasen intikal edecek olan haklarını bunun dışında olmasını istediğini de vasiyetnamede belirtmiştir.
Miras bırakan Hüseyin 8.8.1994 tarihinde ölmüştür. Geriye kanuni mirasçısı olarak eşi Mihriban'ı ve çocukları Sebahat, Salise ve Sevinç'i bırakmıştır.
Vasiyetname; Sulh Mahkemesinin 1994/1331 esas sayılı dosyasında, 18.10.1994 tarihli duruşmada kanuni mirasçıların huzurunda açılıp okunmuş ve birer örneği mirasçılara verilmiştir.
Mirasçılardan Sebahat tarafından sağ eşe (annesine) karşı 24.10.1994 tarihinde açılan ehliyetsizlik ve ikrah sebebine dayalı vasiyetnamenin iptali davası, mahkemece reddedilmiş karar Yargıtay denetiminden geçerek 8.12.1997 tarihinde kesinleşmiştir.
Vasiyetnamenin açılmasından önce sağ eş Mihriban'ın 19.8.1994 tarihindeki başvurusu üzerine, Bornova Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.9.1994 tarihli "hasımsız" veraset ilamında kanuni mirasçılar, Murisin eşi ve (3) çocuğu olarak belirlenmiş ve mirasın tamamı (4) sehim kabul edilerek 1/4 sehiminin sağ eş Mihriban'a 1 'erden 3 sehiminin de kızları Sebahat, Salise ve Sevinçe aidiyetine "aksi sabit oluncaya kadar geçerli olmak üzere" karar verilmiştir.
Davacı hem kanuni mirasçı hem de tasarruf nisabı dahilinde kalan kısım üzerinde, vasiyetname gereğince mensup mirasçıdır.
Medeni kanunun 539. maddesi uyarınca, mirasçılara mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı tanınmıştır. Vasiyetname ile mirasçı atananlarda (mirasçı nasbedilenler) yasal mirasçılar veya önceki tasarruf ile lehlerine teberru yapılmış olanlar tarafından hakları açıkça itiraza uğramamış ise, bu hususun tebliğinden itibaren 1 ay geçtikten sonra mirasçılık sıfatları hakkında belge verilmesini Sulh Hakiminden isteyebilirler (Mk.m.538).
Miras bırakanın, vasiyetname ile "terekesinin tasarruf nisabı dahilinde kalan bölümünü eşi Mihriban'a vasiyet ettiğine" vasiyetnamenin iptali ile ilgili mirasçılardan biri tarafından açılan davada reddedildiğine ve karar kesinleştiğine, diğer mirasçıların da herhangi bir itirazları olmadığına göre; Medeni Kanunun 452 ve 453. maddeleri çerçevesinde tasarruf nisabının oran olarak belirlenmesi ve kanuni mirasçıların payları ile mensup mirasçıların payları gösteren mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenmesi zorunludur.
Murisin füruu olan davalıların mahfuz hisseleri miras paylarının 3/4'udür. Murisin eşi olan davacının mahfuz hissesi ise, kanuni miras payının tamamıdır. Yani 1/4 dür (Mk.m.453/1 ve 4).
Tasarruf nisabı ise muris, eşi ve çocukları sağ iken vefat ettiğine göre çocukların kanuni miras paylarının-1/4'üdür. (Mk.452). Çocukların kanuni miras payları olan 4/16 şardan toplam 12/16 nın 1/4ü olan (3/16) murisin tasarruf nisabıdır.
Buna göre murisin mirasının tamamı (16) pay kabul edildiğinde; sağ eş davacının kanundan doğan miras payı 4/16 dır. Tasarruf nisabı olan ve vasiyetname ile kendisine verilen 3/16 da ilave edildiğinde davacının miras payı (4/16'sı kanuni miras hakkı + 3/16 sı da tasarruf nisabı olmak üzere) toplam 7/16 dır. Çocukların payı da 3/16 şar olur.
Buna göre; davanın kabulü ile veraset ilamı verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle reddi, usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Hükmün yukarda açıklanan gerekçe ile (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 18.6.1998 gününde, oybirliğiyle karar verildi.