 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/11056
Karar No : 1998/11634
Tarih : 2.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ADRES ARAŞTIRMASI
İLANEN TEBLİGAT
SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI
ÖZET : Adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınıp soruşturmanın çok yanlı yapılması gerekir. İlanen tebligatın tüzüğünün madde 47/2.deki koşullar çerçevesinde yapılması gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 74)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Yasası Md.1O). Tebliği alacak kişi bu adreste bulunmamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır. Bulamazsa durumu, mahalle, köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tesbit eder (T.Y. m.28). Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebligatı alacak kişi memursa ve esnaf ise adreslerini mensubu oldukları teşkilatlardan, avukatların adresini barodan Adliye Bakanlığından, Askerse askerlik şubesinden Savunma Bakanlığından sorarak öğrenmeye çalışır (Tebligat tüzüğü Md. 13). Tebligat Tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunamamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb. Tüz. M.46) ilanen tebliğe karar verilebilir. Ancak belirtilen soruşturma biçimi sınırlayıcı değildir. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında bu durum açıklığa kavuşturulmuş, Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gereği ilk cümlede vurgulanmıştır. Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tespitinin yapılabileceği Nüfus, Tapu İdareleri, Belediye, Sivil Savunma gibi kuruluşlarda vardır.
Davada savunma hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek bir durum yaratabilir.
0 halde, adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınması soruşturmanın çok yanlı yapılması gerekir.
İlan kendisine tebligat yapılacak kimsenin öğrenmesini en uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılır (Teb. Tüz. M.47/2). Ayrıca varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerdeki yerel gazetelerden birine de ilan verilir. Bundan sonra tebliğ edilecek belgeler bir ay süre ile tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerinde (mahkeme divanhanesinde) askıya çıkarılır.
Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırılmasıyla yetinilerek adresin meçhul olduğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.
İlanen tebligat en son başvurulacak bir çaredir. 0 nedenle adres araştırılmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması zorunluluğu açıktır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. Maddesi uyarınca taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağırılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz. Olayımızda davalının usulüne uygun olarak çağrılmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, yokluğunda yapılan tahkikat sonunda oluşturulan hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyize konu hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 2.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.