 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7065
Karar No : 1997/10295
Tarih : 7.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VESAYET DAVALARINDA İSBAT YÜKÜ
KARAR ÖZETİ : Kanunla aksi öngörülmedikçe kural olarak, herkes iddiasız ispata yükümlü ise de; hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmalarında bulunan veya ileri sürdüğü bir vakadan lehine haklar çıkaranın ispat yükümlülüğü olması gibi, isbat yükü daha kolay başarana düşer.
Vesayet davalarında vasi, mahcurun mallarını nasıl idare ettiğini, gelirleri nerelere harcadığını. göstermek ve hesap vermek, sözlerini ve iddialarını isbat etmek zorunda olduğundan, bankadan çektiği paraların harcanmasıyla ilgili delilleri göstermek zorundadır.
(743 s. MK. m. 6,382, 409, 433)
(Y.HGK. 19.7.1967 gün, 239/340 s.)
(Y.HGK. 7.6.1974 gün, 1972/84 E. 1974/669 K. s.)
(Velayet ve Vesayet Tüz. -6/5100 s. (24.7.1965 Ta.) m.16, 21)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki duruşmalı olarak istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını isbatla yükümlüdür (MK.6). Ancak, iddialar karşılaştığında kimin isbat yükü altında bulunduğunun tespiti her zaman kolay olmamaktadır. Bunun için gerek ilmi gerekse kazai içtihatlarda bir takım ölçülere yer verilmiştir.
a) Hemen bütün ilim adamlarının birleştiği ve Yargıtay uygulamasında kararlılık ifade eden ölçüye göre, isbat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer (Prof. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1968, sh. 372; Prof. İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970, sh.464; Prof. Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967, sh.449; Prof. Sabri Şakir Ansay, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957, sh.248-249; Prof. Saim Ustündağ Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973, sh.378; HGK.nun 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7.6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararları; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 6.6.1983 gün ve 49365076 sayılı kararı).
b) İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği. olayları ispat etmelidir (Prof. Saim Ustündağ; Age.1973 sh.397).
c) İspat yükü daha kolay başarana düşer (Prof. Saim Ustündağ, Age, Federal Mahkeme Kararına atfen).
Vasi vazifesine başlarken, Sulh Mahkemesinin bir mümessili hazır olduğu halde vesayet altındaki kimsenin mallarının defterini yapar. (MK. md. 382 Tüzük md. 16) Vasi vesayeti altındaki kimsenin mallarını tedbirli bir müdür gibi idare eder. Vasi hiç olmazsa senede bir kere mahkemeye vermek üzere hesap tutmağa mecburdur. (MK. md.397, Tüzük rnd.21) Vasi ve vesayet daireleri vazifelerinin ifasında tedbirli bir müdür gibi hareketle yükümlüdür (MK. md. 409.) Kanun hükümlerinde açıkça gösterildiği üzere, vesayet altındaki kimsenin mallarını idare eden, harcamaları ve gelirleri hakkında defter tutmak, hesap vermek durumunda olan vasidir. Öyle ise vasi mahcurun mallarını nasıl idare ettiğini gelirleri nerelere harcadığını kendisi göstermek hesap vermek sözlerini ve iddiasını isbat etmek zorunluluğundadır. Hatta vesayeti hitam bulan vasi idaresine ait raporun ve hesabı katiyi Sulh Hakimine vermeye mecburdur. (MK. rnd. 433) Vasinin mecbur olduğu hallerde isbat yükü davacıya yüklenemez.
Davalı eski vasinin mahcura ait paraları çektiği banka kayıt ve belgesi ile sabittir. Öyle ise mahkemece yapılacak; davalı vasiye savunmasının isbat yolunda delilleri sorulmak ,gösterilen deliller toplanmak, vesayet altındaki kişinin haline bakmakla yükümlü olduğu kimselere göre vasinin harcamaları hakkında bilirkişiden rapor alınmak bütün delilleri birlikte incelemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırına geri verilmesine, duruşma için takdir olunan 20.000.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 7.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.