 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4390
Karar No : 1997/4991
Tarih : 08.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Miras bırakan vasiyetnameyle henüz kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış olan taşınmazdan muayyen bir dairenin davacılara verilmesini vasiyet etmiştir. Vasiyet, kat mülkiyeti yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte, dolayısıyla şimdilik infaz imkanı vermemektedir. İnfaz imkanının doğması 634 sayılı kat mülkiyeti yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri hükümleri gereği kat irtifakı veya mülkiyetinin kurulmasına bağlıdır. Sözkonusu taşınmaz mal üzerinde henüz kat mülkiyetinin veya kat irtifakının kurulmamış olması Borçlar Kanunu'nun 117/1. maddesinde yeralan ve borcun sükutuna yolaçan objektif imkansızlık olarak nitelendirilemez. Şahsi hak sahibi davacının isteğini davalılardan kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurmalarına talik etmek de Medeni Kanunun 2. maddesinde yeralan objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda kat mülkiyetine elverişli bir yapı yapılması halinde, kat mülkiyeti kurulmasının dava yolu ile istenmesine engel bir hüküm yoktur. Davacının isteği bu yönü de kapsar. O halde dava konusu taşınmaz malın üzerine yapılan yapıya ait tasdikli inşaat projesini belediyeden getirtip, yapının projeye uygun olup olmadığını bilirkişi aracılığı ile denetlemek, yapı projeye uygun ise, kat mülkiyeti kurulmasına elverişli bir yapı olup olmadığı ve bağımsız bölümlerinin arsa payları yönünde bilirkişi düşüncesi alınmak, yapı projeye uygun değil ise projenin veya yapının ıslahının mümkün olup olmadığını araştırmak, ıslah ve kat mülkiyeti kurulması için gerekli belgeleri düzenleyip, ibraz etmek üzere davacıya yetki ve mehil vermek, ibraz olunan belgelere davalıların bir itirazı olduğu takdirde bunları objektif kurallar çerçevesinde inceleyip, düzelttikten sonra taşınmaz mal üzerinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle vasiyete konu bağımsız bölümünün davacının üzerine tesciline, objektif imkansızlık varsa isteğin reddine karar vermek gerektiği düşünülmeden tüm gayrimenkulde davacıyı paydaş yaparak vasiyetname ile tevcih edilen hakkı genişleten bir biçimde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine 8.5.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.