 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3869
Karar No : 1997/5065
Tarih : 9.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET:Açtığı boşanma davası redle sonuçlanan eş, diğer tarafın hiç bir kusurlu davranışı yok ise Medeni Kanunun 134/4. maddesi uyarınca boşanmaya yol açan olaylarda kusurludur.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Medeni Kanunun 143/1 maddesi, mevcut ve hatta muntazar bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kabahatsiz karı veya kocanın kabahatli olan taraftan münasip bir tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Koca hiçbir boşanma sebebi yokken eşi hakkında boşanma davası açmış, dava reddedilmiş red kararının kesinleşmesinden sonra üç sene ayrı yaşamış ve Medeni Kanunun 134/son maddesinden yararlanarak boşanma hükmünü elde etmiştir. Kadının geçimsizlikte hiçbir kusuru yoktur. Kocanın boşanma hükmünü elde etmesi için yapmış olduğu bu davranışlarını kusur kabul etmek gerekmektedir.
Kadın boşanmakla en azından eşinin mevcut ve gelecekteki desteğini yitirmiştir. (MK. m. 152) O halde mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hak ve nesafet kuralları (MK. m. 4) dikkate alınarak kadın yararına uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden isteğin reddedilmesi doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün ikinci bentte gösterilen sebeple maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün manevi tazminata ilişkin bölümünün ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 9.5.1997
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Medeni Kanunun 143/1. maddesine göre maddi tazminata hükmolunabilmesi için davacının kusurunun gerçekleşmesi gerekir. Yasadan doğan hakkın kullanılması kusur olarak kabul edilemez. Kusur kabul edilebilecek bir davranışı ispat edilememiş olmasına göre kararın onanması gerektiği görüşündeyiz.
Üye Üye
Ş.D.Kabukcuoğlu Özcan Aksoy