 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2790
Karar No : 1997/3531
Tarih : 31.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalının davacıyı evden kovduğu gibi, evi terkettiği birlik görevlerini yerine getirmediği toplanan delillerle belirlenmiştir. Davacı eş yönünden Medeni Yasanın 161 ve 162. maddeleri koşulları oluştuğu gibi, Medeni Yasanın 152. maddesi gereğince davalı çocukların infak ve iaşesi ile mükellef olduğundan davacı ve çocukları yararına uygun miktarda tedbir nafakaları takdiri gerekir. Yazılı gerekçelerle davanın reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine 31.3.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
" Karı Kocadan biri; aile vazifelerini ihmal eder, yahut diğerini tehlikeye, hacalete veya zarara maruz bırakırsa mütessir olan taraf hakimin müdahalesini talep edebilir.
Hakim, kabahatli olan tarafa vazifelerini ihtar eder ve bu semeresiz kalırsa birliğin menfaatini sıyaneten Kanunda muayyen tedbirleri ittihaz eyler" (M.K.161)
"Karı kocadan her biri, müşterek hayatın devamı yüzünden, sihhati, şöhreti veya işinin terakkisi ciddi surette tehlikeye düştüğü müddetçe ayrı bir mesken edinebilir" (M.K.162/1)
"Karı kocadan biri talep eder ve ayrı yaşamak keyfiyeti haklı olursa, Hakim hangisi tarafından diğerinin iaşesi için ne miktar muavenette bulunulacağını tayin eder" (M.K.162/3)
Davacı, boşanma davası açılması sebeninin dışında diğer sebeplerle ayrı yaşama hakkının doğduğunu, bu yaşama tarzında haklı olduğunu iddia ile eşinden nafaka istemektedir.
Yukarıda açıklanan kurallarda yer alan unsurların gerçekleştiği isbat edilmedikçe dava kabul edilemez. (Y.H.G.K.nun 15.11.1995 tarihli 95/2-767-967 sayılı kararı.)
Bu yön gözetilip 'tanıkların davacıdan aktardıkları olaylar sabit kabul edilemez. Davalının davacıyı evden kovduğu yönünde görgüye dayalı hiç bir delil yoktur. Kadının kendisi için istediği nafakanın reddi doğrudur. Hükmün bu bölümünün bozulmasına katılmıyorum.