|
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1997/1436
K. 1997/2409
T. 5.3.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MUAYYEN MAL VASİYETİ
MALIN TESLİMİ İÇİN DAVA AÇILMASI
KARAR ÖZETİ : Miras bırakan; vasiyet yolu ile bir kimseye muayyen mal vasiyetinde bulunmuş ise, vasiyet edilen, vasiyete konu malı mirasçılardan, muris vasiyeti tenfiz memuru tayin etmişse ondan isteyebilir. Bunların malı teslimden çekinmeleri halinde, malın değerine göre umumi hükümlere göre Medeni Kanunun 541. maddesine dayanarak dava edebilir. Usulen açılmış dava olmadan, vasiyet edilen malın bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğru değildir.
(743 s. MK. m. 541)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkeme, terekenin hak sahiplerine ulaşması yolunda gereken tedbirleri almıştır. Bu işlem, idari niteliktedir (MK. md. 531 ve devamı). Bunun sonucu olarak; sulh hâkimi terekeden el çekme durumuna geldiğinden, terekeyi, mirasçılıklarını ispat eden kanuni yada mansup mirasçıya ve gerekli araştırma yapıldıktan sonra mirasçılar çıkmadığı veya tam tesbit edilmediği takdirde, mirasçıların istihkak hakkı saklı olarak Hazineye teslime karar verilmelidir (MK. md. 534).
Miras bırakan; vasiyet yolu ile bir kimseye muayyen mal vasiyetinde bulunmuş ise, vasiyet edilen, vasiyete konu malı mirasçılardan, muris vasiyeti tenfiz memuru tayin etmişse ondan isteyebilir. Bunların, malı teslimden çekinmeleri halinde, malın değerine göre, umumi hükümlere göre Medeni Kanunun 541 inci maddesine dayanarak dava edebilir. Vasiyet edilen sulh hâkiminden mal teslimini isteyemez. Sulh hâkimi de teslim edemez. Bu yön gözetilmeden, usulen açılmış dava olmadan vasiyet edilen malın bedelinin ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklana nedenlerle temyiz olunan hükmün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 5.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.