 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1296
Karar No : 1997/1910
Tarih : 21.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü .
l- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre Necdet'in temyiz itirazları yersizdir.
2-Kadının temyizine gelince;
a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Naciyenin mukabil boşanma davası hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru değildir.
c) Hüküm altına alınan eşyanın değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. (HUMK. m. 381/2).
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmıyacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Necdetin temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen sebeplerle Naciyenin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazları 2 / a bendinde gösterilen sebeplerle REDDİNE, hükmün 2/b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle Naciye lehine BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 21.2.1997