 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/482
Karar No : 1996/2428
Tarih : 13.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ: Evlilik birliğinin yeniden kurulamaması sebebiyle boşanma davacının davalıyı uzun süre terkinden kaynaklanmış olup, maddi tazminata mahkum edilebilmesi için yeterli derecede kusurludur.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden tebligata rağmen gelmedi. Karşı taraf Mehmet bizzat geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
l-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı 10 yıl süre ile davalıyı baba evine bırakarak ilgilenmemek ve Medeni Kanunun 151 ve 152. maddeleri ile öngörülen ailevi görevlerini yerine getirmemekle boşanma nedeninde kusurludur. Davalıya yönelik bir kusuru bulunmadığından Medeni Kanunun 143/1. maddesi gereği davalının boşanmakla beklenen hakları zedelenmiştir. Davalı için maddi ödence takdiri bu itibarla yasal kurallara uygundur. Ancak, zedelenen beklenti halindeki hakları karşılayacak miktarda değildir. Medeni Kanunun 4. maddesi ile öngörüleri hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak yetersiz olan ödencenin uygun miktara çıkarılması gereği ile hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Temyize konu hükmün 2. bentte belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Olayımızda Medeni Kanunun 143/1. maddesi şartları oluşmamıştır. Boşanmada her iki taraf da kusursuzdur. Kocanın karısını terk edip Yurtdışına gitmesi nafaka sorumluluğunu doğurur. Nitekim davalı kadın ayrılık döneminde müteadid nafaka davaları açmış ve nafakaya hükmedilmiştir.
Davalı lehine maddi tazminata hükmedilmesi yanlış ise de aleyhe temyiz olunmadığından hükmün tümünün Onanması gerekir.
Bu sebeple sayın çoğunluğun Bozma kararına katılmıyorum.
Üye
Ferman Kıbrıscıklı