 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1996/3469
K. 1996/4878
T. 9.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZAMANAŞIMI SAVUNMASI
(İleri sürülüş zamanı)
KARI-KOCA ARASINDA ZAMANAŞIMI
SAVUNMASI
BOŞANMAYA İLİŞKİN YABANCI MAHKEME KARARLARI
(Türk Mahkemelerince tanınması)
KARAR ÖZETİ Zamanaşımı savunması, cevap süresi içinde ileri sürülmediği takdirde, savunmanın genişletilmesi niteliğinde olur, davacının itirazı ile karşılaşırsa bu savunma gözönüne alınmaz.
Borçlar Kanununun 132/3. maddesi uyarınca, evlilik bağının devamı süresince eşler arasında zamanaşımı işlemez. Boşanan eşler bakımından zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti yönünden boşanma kararının kesinleşip kesinleşmediğinin; kesinleşmişse, kesinleşme tarihinin saptanması gerekir.
Yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararlarının Türk Mahkemelerince tanınıp, bu tanıma kararının kesinleşmesiyle evlilik bağı sona erer.
(818 s. BK. m. 66, 132/3)
(1086 s. HUMK. m. 197, 198, 443/4)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı; boşandığı davalıya ait arsa üzerine iyiniyetle dört katlı ev yaptırdığını ileri sürüp, mülkiyeti davalıya geçen binanın değerinin iadesini, Medeni Kanunun 648, 649. maddeleri çerçevesinde dava etmektedir.
Davalı; Borçlar Kanununun 66 ncı maddesine dayanarak zamanaşımı def'inde bulunmuş, mahkeme olayda zamanaşımı bulunduğunu belirterek davayı ret etmiştir.
Zamanaşımı def'i cevap süresi içinde (HUMK. 195, 202) dermeyan edilmediği takdirde, savunmanın (tevsii) genişletilmesi niteliğinde olur ve davacının itirazı ile karşılaşırsa dikkate alınmaz.
Davalı; yurt dışında olduğundan söz ederek cevap süresinin uzatılmasını istemiş; bu, mahkemece kabul edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 197. maddesi gereği, süresinde cevap verilmesinin müşkil olması veya fevkalade haller nedeniyle cevap vermenin imkansız olması halinde hakimden cevap için ek süre istenebilir. Kanıtlanan zorunlu veya fevkalade halin niteliğine göre cevap, hakimin takdir edeceği uygun süre sonuna kadar uzatılabilir. Ancak bu mazeretin, cevap süresi içinde öne sürülmüş. olması gerekir.
197. madde ile tanınan haktan yararlanamayan davalıya, 198. madde ile ikinci bir hak tanınmıştır. Buna göre mazeretin, İİK oturum günü esasa girişilmeden önce ileri sürülmesi de mümkündür. Gösterilen mazeretin yollama yapılan 197. maddede belirtilen koşullara uygun olması ve kanıtlanması halinde hakim üç günlük ek süre tanır.
Davlının delil olarak verdiği uçak bileti ve o tarihte yurt dışında olması yasal tabir ile fevkalade hal veya süresi içinde cevap verilmesinin müşkil olduğunun kabulü için yeterli değildir. Hakimin yasal gerekçesini göstermeden Hukuk l.Jsulü Muhakemeleri Kanununun 198. maddesi koşullarının varlığını kabul ederek cevap süresini uzatması doğru değildir.
Borçlar Kanununun 132/3. maddesi uyarınca evlilik bağının devam.ı süresince zamanaşımı işlemez. Şu halde, boşanan eşler bakımından zamanaşımının işlemeye başladığı tarihin belirlenmesi bakımından boşanman ın kesinleştiği tarih önem kazanmaktadır.
Davanın tarafları evli iken, dava konusu ev inşa edilmiş, taraflar yabancı mahkeme kararıyla (5.8.1991 gün, 168 nolu Almanya Charlettenburg Sulh Aile Mahkemesi) boşanmışlar, boşanma kararı 7.2.1995 gün, 653/52 sayılı Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla tanınmıştır. Ne varki, dosyada tanıma kararının kesinleştiği hakkında bilgi bulunmamaktadır.
Tanınan kararın hangi andan itibaren Türk Hukuku açısından etkili olacağı konusunda da olaya özgü yanılgıya düşülmüştür.
Gerçekten, tanınan yabancı ilamın Türkiye'deki pozitif hukuk yönünden sonuçlarının hangi andan itibaren etkili olduğu konusu tartışmalıdır.
Bu konuda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Öğretide de baskın görüş, tanınan kararın oluştuğu ülkesi yasalarına göre kesinleştiği tarihten itibaren etkili olacağı yönündedir (Bak., Nomer, Devletler Hususi Hukuku, 5. Basım, 1988, Sh. 462; Çelikel, Milletlerarası Özel Hukuk, 2. Basım, 1987, Sh. 332 ve yollama yapılan A. Sakmar). Başka bir ifade ile tanıma kararı geçmişe etkili olur.
Yabancı 1am, Türk yargısınca tanınmadıkça kesin hüküm veya kesin delil durumuna gelemez. Türk Yasalarınca yok hükmündedir. Tanınmasının kesinleşmesine dek Türk Hukuku yönünden karı-kocalık durumu devamlılığını korur.
Şahıs ve aile hukukunu içeren kararların yerine getirilmesinin istenmesi, kesinleşmiş olmalarıyla mümkündür (HUMK. 443/4). Tanıma kararının kesinleştiği iddia edilmediğine ve kesinleştiğine ilişkin bir belge verilmediğine ve dosya arasındaki aile nüfus kayıtları ile teyit edildiğine göre, Türk kamu düzeni açısından evlilik halen devam etmektedir.
Açıklanan nedenlerle, henüz kesinleştiği dahi belirli olmayan tanıma kararının yabancı mahkeme ilamına geçerlilik kazandırdığının kabulü ve tanınan yabancı ilamın, ilam dışında kalan olaylar yönünden de kesinleştiği tarihten itibaren etkili sayılması usul ve yasa hükümlerine aykırıdır.
SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 9.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.