 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1996/3014
K. 1996/4080
T. 12.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BOŞANMA DAVASI
ÜÇ YILLIK SÜRE
KARAR ÖZETİ Medeni Kanunun 134/son maddesi uyarınca, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden birinin isteği üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 134/son)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Medeni Kanunun 134/son maddesinde, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilebileceği öngörülmüştür.
Koca tarafından açılan boşanma davası, 16.3.1989 tarihinde reddedilmiş, bu karar 27.12.1991'de kesinleşmiştir. Davacının bu yöndeki beyanını teyit eden delillerden red kararır~ın kesinleşmesinden önce eşlerin barışıp bir araya geldikleri, uzun sayılacak bir süre evlilik birliğini yeniden kurup devam ettirdikleri, red kararının kesinleşmesinin ise bu beraberlikten sonraya ait olduğu anlaşılmaktadır. Kocanın davranışı, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir (MK. m. 2/2). Aksi düşünce red kararını alan koca, eşi ile bir araya gelecek, sonra dilediği bir tarihte bu beraberliği sona erdirecek, bilahare aldığı red kararını kesinleştirecek ve üç yıl sonra da dava açabilecek duruma gelecektir. Böyle bir halde, kötü niyetli tarafın korunmasına imkan bulunmamaktadır. Yasada yer alan "..bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren" sözleri, münhasıran sürenin başlangıcını belirlemek amacı ile kanunda yer almakta olup yasada öngörülen evlilik birliğinin yeniden kurulmama şartının davanın reddinden itibaren bulunması gerekir. Esasen aksi halde evlilik birliğinin YENİDEN KURULAMAMASINDAN da sözedilemez. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, yasanın yorumunda, delilerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ Temyiz edilen hükmün, kadının temyizi üzerine gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre de kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 12.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.