 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1996/10648
K. 1996/11107
T. 1.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
NAFAKA DAVASI
AMİRE YAPILAN TEBLİGAT
TEBLİGATIN GEÇERLİLİĞİ
KARAR ÖZETİ : Usulsüz tebligata dayanılarak hüküm kurulamaz.
(7201 s. Tebligat K. m. 20)
[Tebligat Tüz.-4/12059 s. (20.8.1959 Ta.) m. 14]
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Tebligat Yasasının 14, Nizamnamesinin 20. maddesinde; erat dışındaki asker kişilere birlik veya müessesede tebligat yapılması gereken hallerde, tebligatın yapılmasını nöbetçi amiri veya subayının temin edeceğini, bunlar tarafından muhatabın bulunmasının mümkün olmaması veya tebellüğden imtina etmesi halinde, tebligatın nöbetçi amire veya subaya yapılacağı öngörülmüştür. Davalı astsubaydır. Dava dilekçesinin tebliği açıklanan kurala uygun olarak yapılmamıştır. Bu usul hatası davalının savunma yapmasını engellemiştir. Mahkemece yapılacak iş, dilekçeyi davalıya yasaya uygun biçimde tebliğ etmek, gösterdiği takdirde delillerini toplamak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
2- Kabule görede; küçüğün velayetinin anneye verilip verilmediğinin araştırılması, velayetin düzenlenmediğinin anlaşılması halinde, bu davanın velayetin düzenlenmesi isteğini de kapsadığını gözeterek velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması da isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün birinci bentte gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 1.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.