 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1995/9918
K. 1995/11562
T. 3.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TENKİS
TERCİH HAKKI
KARAR ÖZETİ Medeni Kanunun 506. maddesinde düzenlenen tercih hakkının kullanılması, ancak tasarrufa konu taşınmazların sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde gündeme gelebilir. Bu hal ortaya çıkmadan, davalının tercih hakkını kullanması söz konusu olamaz.
(743 s. MK. m. 506)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı vekili 4.7.1994 tarihli oturumda; "Biz tercih hakkımızı nakdi yönde değil, ayni yönde kullanıyoruz, yani, şayet dava kabul edilirse davacılara verilecek hissenin para olarak değil, ayni olarak verilmesini istiyoruz. Tercih hakkımızı bu yönde kullanıyoruz" demiş; daha sonra dosya, elatılan saklı payın hesaplanması ve Medeni Kanunun 506. maddesinin uygulanması yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi tarafından tanzim edilen 15.12.1994 tarihli raporla taşınmazların el atılan saklı paylara, hissedar adedine ve imar yasa ve yönetmeliklerine göre ayrı ayrı aynen taksimlerinin mümkün olmadığı tesbit edilmiştir.
Tasarrufa konu taşınmazların sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde, sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan, davalının tercih hakkı doğmadan, davalının tercihinin kullanılması söz konusu olamaz. Olayımızda olduğu gibi daha önceki bir tarihte tercihten söz edilmişse, bu tercih hukuki sonuç doğurmaz.
Kaldı ki; davalı mirasçı nasp edilmemiş, kendisine muayyen mal teberru edilmiştir. Medeni Kanunun 506. maddesi uyarınca sabit tenkis oranında bölünmesi mümkün olmayan muayyen mal hakkında tenkis, o maldan davacıya pay vermek suretiyle ifa olunamaz. Davalı vekilinin beyanında geçtiği gibi, pay verilmeye yönelik tercih hakkı kullanılması hukuki sonuç doğurmayacağı gibi, kabul edilen 430.941.819 liraya göre davalının miras hissesi ve murisin serbest tasarruf oranı da yanlış belirlenmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; her bir davacı için sabit tenkis oranını tesbit etmek, buna göre sabit tenkis oranında tasarrufa konu taşınmazların paylaşılmalarının mümkün olup olmadıklarını araştırmak, bu araştırma sonucunda tasarrufa konu taşınmazlar ayrı ayrı sabit tenkis oranında bölünebilirlerse, bu kısımların bağımsız bölümler halinde taraflar adına tesciline karar vermekten ibarettir.
Tasarrufa konu taşınmazların sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde, Medeni Kanunun 506. maddesi gereğince tercih hakkı kullandırılmalı ve 11.11.1994 günlü, 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.
Hesapta yanlışlık yapıldığı ve tercih hakkının yasaya aykırı olarak kullanıldığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 3.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.