 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1995/8706
K. 1995/9558
T. 28.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ANLAŞMALI BOŞANMA
VELAYETİN DÜZENLENMESİ
KARAR ÖZETİ: Velayetin düzenlenmesi kamu düzenini ilgilendirir. Hakim, tarafların isteği ile bağlı olmaksızın çocuğunyararını gözeterek alacağı. önlemi takdir eder. Tarafların bu konudaki anlaşmaları hakimi bağlamaz.
Ancak, Medeni Kanunun 3444 sayılı Yasa ile
değişikliğinden önce düşünülen bu durumun, değişiklikten sonra varlığını, koruduğu söylenemez.
Yeni düzenleme bu konuya açıklık getirmiş, eşlerin çocukların. velayeti konusunda anlaşma yapabileceklerini açıklığa kavuşturmuştur. Hakim, Medeni. Kanunun 272 ve sonraki maddeleriyle öngörülen durumların. bulunması halinde, anlaşmaya müdahale ile çocuk hakkında hüküm kurulabilir. Somut olayda da vali,, velayetin alınması veya kaldırılmasını (nez)gerektiren bir nedeni. varlığını ileri sürmediğine ve böyle bir durumun varlığı saptanmadığına göre, anlaşma hükümlerine uygun hüküm kurulması. gerekir.
(743 s. MK. m. 134/3, 150/3, 272)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar, 3444 sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanunun 134/3. maddesiyle öngörülen anlaşma sonucu boşanmışlardır. Tarafların, çocukların velayeti hakkında yaptıkları anlaşmada; ortak Çocuğun velayetinin 11 yaşından sonra annenin, 11 yaşından önce evlenmesi halinde evlenme tarihinden itibaren babaya geçeceği kabul edilmiştir.
Velayetin düzenlenmesi kamu düzenini ilgilendirir. Hakim, tarafların isteği ile bağlı olmaksızın çocuğun yararını gözeterek alacağı önlemi takdir eder. Tarafların bu konudaki anlaşmaları hakimi bağlamaz.
Ne varki Medeni kanunun 3444 sayılı Yasa ile değişikliğinden önce düşünülen bu durumun, değişiklikten sonra varlığını koruduğu söylenemez.
Medeni kanunun 3444 sayılı Yasa ile değişik 134/3. maddesi, aynı Yasanın 150/3. maddesiyle öngörülen kuralın, anlaşma kuralına uygulanamayacağını, tarafların, çocukların durumu hakkında anlaşma yapabileceklerini, hakimin bu anlaşmayı uygun bulması halinde, anlaşmanın tarafları bağlayacağını öngörmüştür. Aslında 3444 sayılı Yasa değişikliğinden önce de tarafların hakimin onayını almak koşuluyla boşanmanın eki (fer'i) niteliğindeki konularda anlaşma yapmaları mümkün görülmekte idi (MK. md. 150). Ancak, uygulamada bu hüküm mali konularla sınırlı tutulmuş, velayetin düzenlenmesi bu hükmün dışında tutulmuştur.
Yeni düzenleme bu konuya da açıklık getirmiş, eşlerin çocukların vekaleti konusunda da anlaşma yapabileceklerini açıklığa kavuşturmuştur. Anılan yasal düzenleme, velayetin belirli koşullarla eşler arasında serbestçe düzenlenebileceğine olanak sağlamış bulunduğundan, anlaşma gereğinin yerine getirilmesinin istenmesi de mümkün hale gelmiştir. Belirtilen yasal düzenleme karşısında Medeni kanunun 148. maddesinin uygulama alanı daralmıştır. Hakim, Medeni Kanunun 272 ve sonraki maddeleriyle öngörülen durumların bulunması halinde anlaşmaya müdahale ile çocuk hakkında uygun hüküm kurabilir. Somut olayda davalı, velayetin alınması veya kaldırılmasını (nez) gerektiren bir nedenin varlığını ileri sürmediğine ve böyle bir durumun varlığı saptanmadığına göre. anlaşma hükümlerine uygun hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 28.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.