 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/745
Karar no : 1995/2766
Tarih : 14.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av. Arslan T... ile karşı taraf Veli Y... bizzat geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar. (M.K.m.162/2.137). Kaldıki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğin den (resen) alınması zorunludur.(M.K.137). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, kadın ve yanındaki çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
2-Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim iki tarafın iddia ve müdafalarını beyan etmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (HUMK.m.73) "Tahkikat sırasında taraflara çıkarılacak çağır kağıtlarında, tarafların belli günde mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, tahkikata yokluklarında devam edileceği bildirilir " (HUMK.213/2) "... sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak günde mahkemede hazır bulunmak üzere iki taraf davet olunur. Taraflara çıkarılacak davetiyede belli edilen günde mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yargılamaya yokluklarında devam edileceği ve hüküm verileceği belirtilir" (HUMK.377/1). Görüldüğü üzere çıkartılan davetiyenin tebligat yasasının 9. maddesindeki hususları ihtiva etmesi yanında hukuk Usulü Muhakemeleri yasasının 213/2 ve 377 maddelerindeki "belli edilen günde mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde tahkikata yoklukta devam edileceği ve hüküm verileceği" meşruhatını da taşıması zorunludur.
Davalıya dilekçe tebliği edilirken bu meşruhat verilmediği gibi. sonradan da bu eksiklik giderilmemiştir. Açıklanan husus savunmayı etkiliyen usul yanlışlığıdır. O halde mahkemece yapılacak, iş açıklanan yasa maddelerine uygun biçimde davalıya tebligat yapmak gösterdiği taktirde delillerini toplamak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesin şimdilik yer olmadığına, peşin harcın yatırana geri verilmesine duruşma için taktir olunan yediyüzellibin lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.3.1995