 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6066
Karar no : 1995/8671
Tarih : 12.09.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle (...) gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Medeni Kanunun 134/son maddesi gereğince boşanmaya karar verilebilmesi için özellikle boşanma sebeplerine dayalı (olarak) açılan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmiş olması gerekir.
Daha önce açılan ve retle sonuçlanan Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/775-492 sayılı kararının onanmasına ilişkin Yargıtay ilamı taraflara tebliğe çıkartılmamıştır. Mahkemece Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442/A maddesi gereğince bilgi olarak gönderilen tebligat, ilamın tebliği sonucunu doğurmaz. Dolayısı ile bu dosyada verilen ret kararı kesinleşmemiştir. Bu yön gözetilmeden boşanmaya karar verilmesi yanlış ise de, hüküm boşanma yönünden temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış, sadece yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2- Karşılık dava aşağıda açıklandığı gibi süresinde olmadığı halde, altın ve ziynet dışında kalan eşyalar hakkında hüküm verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu konu temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır.
3- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
4- Medeni Kanunun 152. maddesi "koca birliğin reisidir. Evin seçimi, karı ve çocukların geçindirilmesi ona aittir" hükmünü getirmiştir. Kadın geçimsizlikte kusursuzdur. Boşanma sonucu eşinin desteğini yitirmiştir. Maddi tazminata hükmedilebilmesi için Medeni Kanunun 143/1. maddesinin aradığı şartlar oluşmuştur. Bu yön gözetilmeden isteğin reddi de isabetsizdir.
5- Toplanan delillerden davalının herhangi bir mal varlığı ile gelirinin olmadığı, boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O halde kadın yararına Medeni Kanunun 144. maddesi uyarınca uygun bir yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.
6- Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 187/8. maddesi uyarınca karşılık davanın süresinde açılmadığı hakkındaki itirazın karşılık davaya cevap verilmesi halinde dilekçenin davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün veya hakim bir süre tayin etmiş ise bu süre içerisinde (HUMK. m. 197) cevap verilmemişse, ilk celsede sözlü olarak yapılması gerekir (HUMK. m. 189).
Davalı karşılık davaya süresinde cevap vermemiş, ancak ilk oturumda zamanında açılmadığını vurgulayarak karşı koymuştur. Bu durumda karşılık dava süresinde değildir. Böyle olunca altın ve ziynetler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken reddine şeklinde hüküm kurulması ayrıca bozma sebebi sayılmıştır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün dört, beş ve altıncı bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, (12.09.1995)