 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/2435
Karar no : 1995/3103
Tarih : 20.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Sulh Hukuk Mahkemesi vasiyetnameyi tesellüm ettiği tarihten itibaren nihayet bir ay içinde acar. Vasiyetname açılırken malum olan mirasçılar davet edilir (M.K.536). Vasiyetnamenin açılışını müteakip yararlarına vasiyet yapılmış veya mirasçı tayin edilmiş olanlardan her birine, ne vasiyet edildiğine dair yazıların resmi bir sureti, müracaatları beklenmeden, tebliğ olunur. (M.K.537) Lehlerine teberru yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse vasiyetten ilanen edilirler. Vasiyetnamede mirasçı nasbedilmiş olupta hakları itiraza uğramayanlara istekleri halinde MİRASCILIK SIFATLARI HAKKINDA resmi bir BELGE verilir (MK.538).Sulh Hakimi vasiyetnamenin kendisine tevdiini müteakip kanuni mirasçıların emvale muvakkaten vaziyet etmelerine müsaade yahut resmen idaresini emreder, (Mk. 535). Kendilerine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse bu vasiyeti ifa ile mükellef olan varsa ona, yoksa kanuni ve mansup mirasçılara karşı muayyen şeyin teslimini dava etme hakkına sahiptirler (M.K.541). Kanuni mirasçılar, zilyetlik hükümlerine tevfikan mansup mirasçıların hisselerini teslime mecburdurlar (M.K.539)
Görüldüğü gibi Sulh Hakiminin görevi vasiyetnameyi açarak, ilgililere tebliğ etmek, mansup mirasçı varsa isteği halinde ona bir mirascılık belgesi vermek ve terekeye dahil mallara kanuni mirasçıları, muvakkaten el koymalarına müsaade etmek yahut resmi idareyi emretmekten ibarettir. Şunu da belirtmek gerekirki Sulh Hakiminden vasiyetin tenfizi istemi bir aynı hakkın geçirilmesi isteği niteliğinde değildir. Bu halde Sulh Hakiminin görevi sadece vasiyeti açıp itiraza uğramadığını tesbitten ibarettir. (HGK. 13.2.1991 tarihli 1990/2-648 991/65 sayılı kararı). Diğer yandan vasiyetle mirascı nasb edilmemiş, muayyen mal vasiyeti yapılmıştır. Bu durumda musaleh gerekirse Medeni Kanunun 541.maddesine göre genel hükümler dahilinde dava açabilir.
Hakimin bu görevi aşarak " tereke mevcudundan vasiyetname gereği ev eşyalarının tenfizi için murisin sağlığında tenfiz memeru olarak tayin ettiği Şahap Şinası T...'nun tenfiz memuru olarak atanmasına ve tenfiz memurunun bu konuda görevlendirilmesine, mirasçı lehine Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesince takdir edilen ve ödenmesi gereken 3.922.383.-TL.nin Türk Eğitim Vakfı tarafından mirasçıya iade edilmesine, kalan paranın Türk Eğitim Vakfına devrine " biçiminde, eda emri taşıyan,kara r vermesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA Temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.3.1995