 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/1152
Karar no : 1995/2006
Tarih : 17.2.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEMYİZ EDİLEMEME ( Sulh Mahkemesince Vasinin Miras Taksimine İlişkin İzin Talebinin Reddi Yolunda Verilen Karar )
- SULH MAHKEMESİNİN VESAYET MAKAMI OLARAK VERDİĞİ KARARLAR ( Asliye Mahkemesince İnceleneceği ve Temyize Konu Edilemeyeceği )
- VESAYET MAKAMI OLARAK SULH MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARLAR ( Asliye Mahkemesince İnceleneceği ve Temyize Konu Edilemeyeceği )
- MİRAS TAKSİMİNE İZİN VERİLMESİNE İLİŞKİN VASİ TALEBİNİN SULH MAHKEMESİNCE REDDİ ( Kararın İdari Karar Niteliği ve Temyiz Edilemeyeceği )
743/m.346,347,407,427,429,430,432,
1086/m.427
DAVA : Vasinin miras taksimine ilişkin isteğinin incelenmesi sonunda mahalli mahkemece verilen karar temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Vesayet bir kamu kurumudur. Vasiyi mahkemeler tayin, teftiş ve murakebe eder. Vasi bir memur gibidir, mahkemece azlolunur ve bazı hallerde istifa edebilir.
Vesayet uzuvları vesayet daireleri ve kayyımlardır ( MK. m. 346 ). Vesayet daireleri Sulh ve Asliye Mahkemeleridir ( MK. m. 347 ).
Kanunun öngördüğü koşulların oluşması sonucu bir şahıs hacredilip vasi tayin edilince, vesayet altındaki şahsın mallarının yönetimi ve mahcurun temsili için vasilerin tasarrufları da şikayete konu olabilir, ya da vesayet makamlarının kendiliğinden müdahalesini gerektirenler olacaktır. Böyle bir durumda vesayet makamları olan Sulh Hakimlerinin veya Asliye Hakiminin aldığı kararların temyizi kabil bir kazai karar olup olmayacagı tartışma konusudur. Her şeyden önce vesayet uzuvları olan vasilerin, Sulh Hakiminin ve Asliye Hakiminin ödevleri ve hakları ile ilgili Medeni Yasa hükümlerini incelemek gerekmektedir.
Medeni Kanunumuzun onbirinci babında vesayetin idaresi, onikinci babında vesayetin hitamı düzenlenmektedir. Bu hükümler birlikte incelendiği zaman vasinin vazifeleri yanında haklarının da olduğu, vesayet makamlarının alacakları kararların yönetsel kararlar olduğu açıkça görülmektedir.
Sulh Mahkemesinin vasiyi azil yetkisi yoksa da ona işten el çektirmek ( MK. m. 427 ve 430 ) ve azlini Asliye Mahkemesine teklif yetkisi olduğu gibi vasinin verdiği raporları da ret yetkisi ( MK. m. 407 ) vardır. Sulh Mahkemesi tedbir olarak Medeni Kanunun 407/2. madde hükmünce vasiye talimat verebilir, vasiye ihtarda bulunabilir, vasiyi para cezasına mahkum edebilir ( M.K. m. 429 ). Sulh Hakiminin işaret edilen ve benzeri yetkileri kullanması vasiye vesayet işlerini daha iyi gördürmeye yöneliktir. Sulh Hakiminin bu işlemlerine ve kararlarına karşı Asliye Hakimi nezdinde şikayette bulunulabilir ( MK. m. 432, Y.2.HD.nin 17/12/1993 günlü ve 9999/12403 sayılı kararı ).
Mahkemelerin kazai mahiyetteki nihai kararları temyiz edilebilir ( HUMK. m. 427 ). Vesayet işi belki de yıllarca sürmektedir. Vesayet makamları vasiler üzerinde tayin ve azil mercii olarak, şikayet mercii olarak tetkik, tedbir mercii olarak kararlar almaktadır. Bunlar vesayet işlerinin daha iyi yürümesi için alınan idari nitelikte kararlar olup, ihtilafı nihai olarak çözmezler. Bu halleri ile temyiz incelemesine tabi olamazlar.
Medeni Kanunun 406. maddesi uyarınca Sulh Hakiminin izni, Asliye Hakiminin tasvibi ile tamamlanmaktadır.
Somut olayda vasi Medeni Kanunun 405/9. maddesine göre Sulh Mahkemesinden izin istemiştir. Sulh Hakiminin bu kararı yukarıda açıklanan idari kararlardan olup, denetim mercii kanunda açıkça gösterildiği üzere Asliye Hakimidir. İzin isteğinin harçlı dilekçe ile dava gibi istenmiş ve incelenmiş olması ona temyiz kabiliyeti kazandırmaz. Sulh Mahkemesinin verdiği karar temyizen incelenirse Medeni Kanunun 406. maddesindeki hallerde asliye mahkemesinin dahi izin vermesi hükmünün anlamı kalmaz.
SONUÇ : Sulh Mahkemesinin Medeni Kanunun 405/9.maddesi uyarınca vaki izin isteğini reddi kararı itirazı kabil olduğundan dilekçenin görev yönünden reddine dosyanın, mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.17/02/1995