 |
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/10543
K. 1995/13260
T. 05.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davalı tetkikatın duruşmalı olarak incelenmeside davacı tarafından verilen cevap layıhasında istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden kıymet vekili Av.Selahattin Hayri Özkiper ile karşı taraf vekili Av.Ümit Göç geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltilmesi istenebilir. ( HUMK. m. 440/1 ). Yargıtay'ın karar düzeltme yolu açık olan bozma kararları mahkeme Yazı işleri Müdürünce 15 gün içerisinde kendiliğinden taraflara tebliğ edilir.ın onama veya onamaya karşı baş vurulan karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlarının sonucu da mahkeme Yazı İşleri Müdürünce 15 gün içinde kendiliğinden taraflara bildirilir. ( HUMK. m. 442/A ) Yukarıya alınan usul yasası hükümlerine göre mahkeme Yazı İşleri Müdürünün onama kararının sonucunu taraflara bildirmesi, Yargıtay ilamının tebliği ve karar düzeltme süresinin işletilmesi mahiyetinde değildir. Bu usulün 442/A maddesi ile 438.maddesi birlikte incelendiğinde açıklıkla ortaya çıkar.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442/A-2 maddesindeki onama kararının sonucunun Yazı İşleri Müdürünce taraflara bildirilmesi onama ilamının tebliği mahiyetinde olmadığı maddenin konmasına dair hükümet gerekçesinde ( Milli Güvenlik Konseyi Tutanak Dergisi Cilt:4 S.Sayısı:220, Sf.5 ) açıklandığı gibi bilimsel eserlerdede öyle kabul edilmiştir. ( Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, 4. baskı, 4. cilt Sf.3396-3397 )
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442/A Maddesi ile 440. maddesinin değiştirildiği de düşünülemez. Usulün 440. maddesi açıkça Yargıtay Kararlarına karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme istenebileceği belirtilmiştir. Bir ilamın tebliği ile, sonucunun bildirilmesi, aynı şey olamaz. Bu bildiri kararın Yargıtayca tefhimi olarak da nitelenemez. Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme istenmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığının anlaşılması kararın gerekçeleriyle tam olarak öğrenilmesi ile mümkündür.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ve 442/A maddeleri arasında özel hüküm genel hüküm ilişkiside yoktur. İki norm arasında özellik genellik münasebetinin kurulabilmesi için, her iki kuralın da aynı konuyu düzenlemesi gerekir. Ancak kurallar arasında ayırıcı unsur ( fazla unsur ) taşıyan özel norm olur. Burada böyle durum yoktur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I. maddesi kararlara karşı karar düzeltme süresinin "Kararların karşı tarafa tefhim veya tebliğinden" başlıyacağını açıklamasına karşılık 442/A maddesi Yargıtay kararları yerel mahkemeye geldiğinde Yazı İşleri Müdürünün yapacağı işlemi açıklamaktadır. Söz konusu hükmün, hükümet gerekçesinin hiç bir yerinde, buradaki onama bildiriminin 440/I.maddede gösterilen süreyi işlemeye başlatacağı yazılı değildir. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/10./995 tarihli 605-795 sayılı kararında, hükmün konuluş amacından hareketle, bu bildirimin de karar düzeltme süresinin başlaması için yeterli kabul edilmiş ise de bu düşünce ilgilileri yanıltıcı olur.
Öyle ise Yargıtay onama ilamı usulen taraflara tebliğ edilmeden karar düzeltme süresi başlamıyacağından, retle sonuçlanan ve kesinleşmiş bir boşanma davası yoktur. Medeni Kanunun 134/4.şartları oluşmadığından davanın reddi gerektiğinin düşünülmemesi bozma nedenidir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan altımilyon lira vekalet ücretinin Gündüz'den alınıp Kıymet'e verilmesine temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.05/12/1995
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı kocanın açtığı boşanma davası red edilmiş Yargıtayca onaylanmış onama kararının özü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442/A maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Uyuşmazlık bu tebligatın geçerli olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Sayın çoğunluk Hukuk usulü Muhakemeleri Kanunun 440/1.maddesindeki sözlere değer vererek onama kararının herhangi bir süreye başlangıç olabilmesi için bizzat tebliğini zorunlu bulmaktadırlar.
442/A maddesi 1981 yılında 2494 sayılı yasalarla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 442/A maddesi bu itibarla 440/1. maddeye göre özel hüküm niteliğindedir. Bir konuda özel hüküm varsa genel hüküm uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilen 2494 sayılı yasa tasarısının gerekçeside bu hususu doğrulamakta ve onama kararlarıyla onamaya karşı başvurulan karar düzeltme istemlerinin reddine ilişkin kararların sonuçlarının taraflara bildirilmesini isleyecek herhangi bir sürenin başlangıcı için yeterli olacağını açıkça belirtmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/10/1995 gün 605-795 sayılı kararında da ".. Yanlızca mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar sonucunun bildirilmesiyle yasa ile güdülen amacın sağlanmış olacağı kanaatiyle bu görüş 3 karşı 41 oyla benimsenmiştir" sözleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gerekçesi doğrultusunda görüş belirtmiştir.
Belirtilen bu düşüncelerle hükmün onanmış olduğunun taraflara bildirilmesiyle karar düzeltme için ön görülen süre başlar. Taraflar süre içinde karar düzeltme isteğinde bulunmadıklarından boşanmanın reddine ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu kabul şekliyle Medeni Kanunun 134/4 maddesiyle ön görülen diğer koşullarda gerçekleştiğinden boşanma kararı verilmesinde usul ve yasa hükümlerine aykırılık söz konusu olamamakdadır. Hükmün onanması görüşündeyiz.