 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1993/8938
K. 1993/9751
T. 22.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BOŞANMA
MADDİ TAZMİNAT
KARAR ÖZETİ Medeni Kanunun 143/1. maddesinde yazılı mü-nasip maddi tazminatın hüküm altına alınabilmesi için; öncelikle bu konuda bir isteğin bulunması, boşanma nedeniyle mevcut ve hatta muntazar bir menfaatin haleldar olması ve istekte bulunanın boşanmada kusurlu olmaması gerekir. Bu maddi tazminat boşanmanın fer 'i niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında yazılı veya sözlü istenmesi mümkündür.
(743 s. MK. m. 143/1)
(1086 s. HUMK. m. 75)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün, Dairenin 25.6.1993 gün ve 5739/6576 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle; evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteği yersizdir.
2- Öncelikle belirtmek gerekir ki, istenilen maddi tazminat boşanmaları eki (fer'i) niteliğindedir. Yargılamanın her aşamasında yazılı yahut sözlü istenmesi imkan dahilindedir. Medeni Kanunun 143/1. maddesi, "mevcut ve hatta muntazar bir menfeati boşanma yüzünden haleldar olan kabahatsiz karı veya kocanın kabahatli olan taraftan münasip bir maddi tazminat talebine hakkı vardır" kuralını getirmiştir. Görüldüğü gibi, maddi tazminatın hüküm altına alınabilmesi için öncelikle bu konuda bir isteğin bulunması, boşanma yüzünden mevcut ve hatta muntazar bir menfeatin haleldar olması ve istekte bulunanın boşanmada kabahatsiz olması gerekmektedir. Yasakoyucu muntazar menfeatin neler olduğunu göstermemiştir. Maddi tazminata esas alınabilecek ve boşanma yüzünden haleldar olduğu ileri sürülen menfeatler, toplumun genel yapısı, ülke şartları ve yaşam gerçekler göz önüne alınmak suretiyle ve herhalde evlilik birliğinin devam ettiği dönemde normal koşullar altında bir eşin diğer eşten yapmasını bekleyebileceği ölçüde makul, ciddi ve sürekli olmalıdır. Maddi tazminat belirlenirken de haleldar olduğu ifade edilen menfeatlerin varlığının kanıtlanması yanında, kabahatsiz eşin eğitim düzeyi, yaşı itibariyle evlenme şansını kaybetme oranı ve ileri sürülen isteğin başka bir yolla karşılanmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
Bu durumda, davacıdan 17.3.1993 tarihli dilekçesini Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 75. maddesi de dikkate alınarak gerekli açıklamanın yaptırılması, mevcut ve muntazar menfeatleri nedeni ile uğradığı veya uğrayacağı zararı hakkında bilgi alınması mevcut deliller, somut olayın özellikleri gözetilerek yukarıda çizilen genel çerçeve içersinde değerlendirme yapılarak davalı yararına münasip bir maddi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Ne varki işin temyiz incelemesi aşamasında bu yönün gözden kaçtığı ve kararın onandığı görülmekle, davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 25.6.1993 gün ve 5739/6576 sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ :Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 440-442. maddeleri gereğince davalının maddi tazminata ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve hükmün ikinci bentte açıklanan sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddi görüşündeyim. Bu itibarla sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Özcan AKSOY
Üye