 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1993/8685
K. 1993/9405
T. 18.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BABALIK DAVASI
İRS VE NESEP İLİŞKİSİ
KARAR ÖZETİ Babalık davası, irs ve nesep ilişkisinin kuşkuya yer bırakmayacak nisbette açığa çıkarılması halinde kabul edilebilir. Bu konuda; tekniğin tüm imkanlarından yararlanılmalı, davalının kurtuluş beyinesi olan her türlü benzemezlik testleri Adli Tıp Kurumlarında yapılmalı ve sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
(743 s. MK. m. 301)
Taraflar arasındaki davanın, kayyım Av. Orhan'ın huzuruyla yapılan muhakamesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Babalık davası, irs ve nesep ilişkisinin kuşkuya yer bırakmayacak (MK. 301) nisbette açığa çıkarılması halinde kabul edilebilir. Bu konuda tekniğin tüm imkanlarından yararlanılmalıdır. Bu cümleden olarak davalının kurtuluş beyinesi olan her türlü benzemezlik testleri yapılmalıdır. Davacı, çocuk ve baba olduğu iddia olunan davalının kan grupları belirlenerek Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nde bir inceleme yapılmışsa da bu yeterli değildir. Davacı, çocuk ve davalının ALVUVAR (ERİTROSİT) ANTİJENLERİ (ABO, rh (CDE, cde), MNSs, Duffy (Fya Fyb) Kidd (Jka, Jkb), Kell (Kk)J; LOKOSİT ANTİJENLERI [(HLA-A), (HLA-B), (HLA-C), (HLA-DR), (HLA-DQ)]; ALVUVAR (ERITROSİT) ENZİMLERI (Adenozin Dezaminaz, Esteraz D, Fosfoğlukomutaz, gliyoksalaz (1), Adanilat Kinaz, Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz, Alanin Transaminaz, Eritrosit asit fosfotaz (LAP); SERUM PROTEINLERI (Heptoglobin, Hemaglobin ve Transferrin) testleri mutlaka yapılmalı, baba olduğu iddia olunan kişinin % 99,73 oranında daha az ihtimalle baba olabileceği belirlenmiş ise, Karbonik Anhidraz (Ca tl), Peptidaz A, Gm, leviz araştırması ve karşılaştırılması ile sonuca gidilmelidir. Yinede aynı oranda bir sonuç elde edilemiyor ise DNA tiplemesi yapılması imkanı araştırılmalı, davalının baba olamayacağı ihtimali tamamen kaldı rılıp delillerin hep birlikte taktiri gerekir.
Adli Tıp Kurumu'ndan açıklanan testlerin yapılmamakta oluşu eksik tahkikatla hüküm kurmayı haklı gösteremez. Üniversitelerin Tıp Fakültelerinden özellikle Adli Tıp, tıbbi biyokimya ana bilim dalları ile enstitülerinden herhangisinde açıklanan araştırma yapılabildiği belirlendikten sonra; davacı, çocuk ve davalı o kurumlara birlikte sevk edilip davalının savunması araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ Davalının temyiz itirazlarının bu sebeplerle kabulü ile hükmüün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 18.10.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.