 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1993/2408
K. 1993/2896
T. 29.3.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
EVLİ KADININ ÇALIŞMA HAKKI VE ÖDEVİ
KUSURLU DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ Evli kadın; eve bakma ve evlilik birliğinin müşterek saadetini temin için eşine yardım, müzaharet ve sadakat borcu altındadır.
Evli kadının, evlilik birliği içerisinde kendisine yüklenen görevleri savsaklamamak veya ihlal etmemek kaydıyla Anayasanın 48. maddesinde teminat altına alınan "dilediği alanda çalışma hürriyetini kullanması" evlilik birliğini temelinden sarsan kusurlu davranış sayılmaz.
(2709 s. Anayasa m. 48,50)
(743 s. MK. m. 151, 153/2, 190)
Alpaslanile Yasemin arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
"Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir" (Anayasa m. 50). "Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder" (Anayasa m. 12/2). "Temel hak ve hürriyetler Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez, bütünlüğünün, milli egemenliğin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir" (Anayasa m. 13/1).
Görüldüğü gibi, çalışma; hem bir hak, hem de kişinin topluma ve ailesine karşı bir ödevdir. Evli kadın, öte yandan eve bakma ve evlilik birliğinin müşterek saadetini temin için eşine yardım, müzaharet ve sadakat borcu altındadır (MK. m. 151, 153/2, 190). Evli kadının bu borçlarını yerine getirmek amacı ile ve evlilik birliği içinde kendisine yüklenen görevleri savsaklamamak veya ihlal etmemek kaydıyla Anayasanın 48. maddesi ile teminat altına alınan "dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetini" kullanması, evlilik birliğini temelinden sarsan kusurlu davranış sayılamaz. Evli kadının çalışmasını eşinin iznine bağlayan Medeni Kanunun 159. maddesi hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2.7.1992 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan 30/31 sayılı kararla iptal edilmiştir.
Davalı kadın; Ankara'da bir kamu kuruluşunda çalışmakta iken tarafların evlendikleri, Polatlı'da oturmaya başladıkları, kadının Ankara'daki görevine gidip geldiği anlaşılmaktadır. Bu uzun yolculuğun bir takım müşkilatları olduğu kuşkusuzdur. Fakat, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği vazifeleri ağır ihmal ettiğini kabule elverişli bir delil ortaya konmadan açıklanan durumun evlilik birliğini temelinden sarstığı, yukarıda açıklanan çalışma hürriyetinin özü ile bağdaşmaz. Nasıl bir çok erkek Polatlı'da oturup Ankara'daki işine gidip geliyorsa, evli kadın için de aynı biçimde davranış, hayatın olağan akışına uygundur. Kadının bu çalışması sebebiyle davacının bazen öğlen yemeklerini dışarda yemesini veya davalının arizi olarak mutat dönüş saatinden geç kalması, evdeki görevlerini yerine getirmediğini göstermez. Dava açıldıktan sonra oluşan olaylar da bu davada boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ Davalının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 29.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.