 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/2218
Karar No: 1993/3981
Tarih: 20.4.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ:Bir tarafı zenginleştirecek nitelikte maddi manevi tazminat hükmedilemez.
Muhalefet: Cinsel ilişki kurulamaması manevi tazminatı gerektirmez.
Evlenme sebebiyle mesleğin icrasının tatili maddi tazminat istemine sebep olamaz.
Temyiz eden :Davalı
Taraflar arasındaki davanın yapıları muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av.Ekmel ve Av.Nurcan ile karşı taraf vekili Av.Çetin geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Tarafların iktisadi ve sosyal durumlarına evlilik süresine gerçekleşen olayların niteliğine göre bir tarafın zenginleşmesi sonucunu doğurmayacak şekilde maddi ve manevi tazminat verilmemesi gerekir. Bu nedenle hüküm edilen maddi ve manevi tazminat fazla olup daha uygun tazminata karar verilmesi gerektiğinin gözönünde tutulmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : l- l nci bentte gösterilen sebeple sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün boşanmaya ilişkin bölümünün ONANMASINA oybirliğiyle,
2- Temyiz edilen kararın 2.bentte gösterilen sebeple davalı lehine BOZULMASINA, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğuyla karar verildi. 20.4.1993
MUHALEFET ŞERHİ
l- Şahitlerin bizzat görmeye veya duymaya dayanmayan sözleri ve davacıdan aktardıkları olaylar sabit kabul edilemez. Taraflar arasında cinsel ilişki kurulamama dışında bir olay sabit değildir.
"Boşanmaya sebebiyet vermiş olan hadiseler kabahatsiz karı veya kocanın şahsi menfaatlerini ağır bir surette haleldar etmiş ise, hakim manevi tazminat namıyla muayyen bir meblağ dahi hükmedebilir. (M.K.143/2}
Manevi tazminata hükmedebilmek için boşanmaya sebep» olan .olaylar kusursuz eşin yaşam alanında etkiler doğurmalı;" onun derin üzüntü elem, ağır utanç, onur kırıklığı, psikolojik buhran ve sarsıntı, yaşara sevincini yitirmesi gibi sonuçlarla karşı karşıya"bırakılması gibi etkiler yaratmalıdır. Bu haller dahi manevi tazminatın hüküm altına alınması için yeterli değildir. Ortaya çıkan manevi acı ve çöküntü ağır olmalıdır. Adeta kişi kimsenin yüzüne bakamayacak, toplum içine çıkamayacak, hayattan hiç bir zevk almayacak duruma girmelidir.
Davalının cinsel ilişki kuramaması sebebiyle vaki boşanmada davacının ağır bir manevi zarara uğradığını kabul etmek mümkün olmaz. Kaldıki manevi tazminat isteyebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusursuz olmakta şarttır. Cinsel ilişki kurulanmamasında kimin kusurlu olduğunu sağlıklı bir biçimde belirlemek mümkün değildir. Nitekim dairemiz 2.7.1991 günlü 5975-9381 sayılı ve 4.5.1976 günlü 3577-3856 sayılı kararlarında cinsel ilişki kurulamamasına manevi tazminatı gerektiren boşanma sebebi olmadığını kabul etmiştir. Davacı manevi tazminat alamaz.
2- "Manevi ve hatta muntazar bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kabahatsiz karı veya kocanın kabahatli olan taraftan münasip maddi bir tazminat talebine hakkı vardır."(M.K.143/1}
Yukarıda açıklandığı üzere cinsel ilişki kurulamaması dışında bir boşanma sebebinin varlığını kabul etmek mümkün değildir. Cinsel ilişki kuramamada kimin kusurlu olduğunu kesinlikle belirlemek olanağı bulunmadığına göre, davacıyı kusursuz; davalıyı tam kusurlu bulmak doğru olmaz. Medeni Kanunun l43.maddesinde yer alan kusursuzluk unsuru oluşmadan maddi tazminatın hükme bağlanması doğru değildir.
Öte yandan davacı mevcut veya muntazar menfaatlerinin boşanma ile ihlal edildiğini de ispat edememiştir.
Davacının ihtisasa geç başlaması, evlilik süresince çalışamaması Türkiye'de ihtisas yapına imkanını kaçırması emsaline göre her bakımdan geç kalması boşanma yüzünden değil evlenmesi sebebine bağlanan olaylardır. Kanun bu hallerden kaynaklanan zararın ödetilmesin! Medeni Kanunun 143/1 maddesinde hükme bağlamamıştır. Bu olaylar bir tazminatı gerektirse bile boşanma davasının feri niteliğinde olmadığından usulünce uygun peşin nisbi harcı alınmadan incelenemez. Davacı davalının temin ettiği maddi desteğe güvenerek mesleğini ve ihtisas yapmaktan vaz geçtiğini iddia ve ispat etmediğine göre, meslekte vaki iki yıla yakın gecikmede Medeni Kanunun 143/1.maddesi çerçevesinde mevcut ve muntazar menfaatten kaynaklanan ve tazminatı gerektiren olay olarak kabul edilemez. Davacı yararına maddi tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.
Hükmün bu sebeplerle bozulması gerektiği kanaatındayım.
Başkan
Tahir Alp
Üye
Özcan Aksoy