 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1993/12172
K. 1994/307
T. 17.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ Medeni Kanunun 247. maddesi uyarınca, evlilik dışı doğan çocukların nesebi, ana ve babanın birbirleriyle evlenmesiyle kendiliğinden sahih olur. Ancak, bu hükmün sonuç doğurması için nesep konusunda bir ihtilaf bulunmaması gerekir. Bu nedenle, nesebin tashihi ile ilgili olarak nüfus memurluğuna yapılacak bildirimin, karı koca (anababa) tarafından birlikte yapılması gerekir. Bunlardan yalnızca birinin müracaatı yeterli değildir.
Öte yandan; babalık olgusu, irs ve nesep ilişkisinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanıtlanması halinde kabul edilebilir. Bu konuda, tekniğin tüm imkanlarından yararlanılmalı; her türlü benzemezlik testleri yapılmalı, gerekiyorsa DNA tiplemesi yapılması imkanı araştırılmalı, davacının baba olamayacağı ihtimali tamanen ortadan kaldırılıp, delillerin hep birlikte değerlendirilmesi yoluna gidilmelidir.
(743 s. MK. m. 247, 248)
Taraflar arasındaki davanın kayyım Av. (N.K.) huzuruyla yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, evlenmekle sahih olduğu iddia edilen nesebin reddi ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi isteminden ibarettir.
Evlilik haricinde doğan çocukların nesebi, ana babanın birbirleriyle evlenmesiyle, kendiliğinden sahih olur (MK. md. 247). Ana baba doğan çocuklarını ikametgahlarının bulunduğu veya evlendikleri mahal nüfus memuruna ihbara mecburdur. Bu ihbar akit ile birlikte veya hemen akitten sonra yapılır. İhbarın yapılmaması, nesebin sahih olmasına mani değildir (MK. md. 248). Dosyanın incelenmesinden, küçük Kubilay'ın 21.2.1987 tarihinde, tarafların 8.4.1987 tarihinde evlenmelerinden Önce dünyaya geldiği Hastahanesinin 5.5.1987 tarih ve 6616 sayılı raporuna istinaden davalı anne tarafından yapılan tek taraflı bildirim üzerine 18.12.1987 tarihinde nüfusa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Medeni Kanunun 247. maddesinde yer alan "evlilik haricinde doğan çocukların nesebi ana babanın birbirleriyle evlenmesiyle kendiliğinden sahih olur" hükmünde yer alan ana ve baba sözlerinden açıkça anlaşıldığı üzere, hükmün sonuç doğurması için (analık veya babalık) nesep konusunda bir ihtilaf in bulunmaması gerekir. Bu yönün belirlenmesi için de nüfus memurluğuna yapılacak bildirimin karı - koca (ana - baba) tarafından birlikte yapılması zorunludur. Bunlardan davamızda olduğu gibi sadece birinin müracaatı nesebin kayden de düzeltilmesi için yeterli değildir. Bu halde, sorunun bir dava ile çözümlenmesi gerekir (Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 1982, sh. 448/449; Prof. Dr. N. Feyzioğlu, Aile Hukuku, 1986, sh. 451). Kocanın baba olduğunun sübutu halinde bildirim yapılmamış olmasına rağmen (MK. 248) nesep, ana babanın evlenme anından itibaren sahih hale gelir.
Bu nedenle, mahkemenin bu gibi durumlarda ayrıca küçüğün babası tarafından tanınmasına veya bu doğrultuda bir mahkeme hükmünün bulunmasına gerek olmadığına ilişkin gerekçesi usul ve kanuna aykırıdır.
Diğer taraftan, babalık olgusu irs ve nesep ilişkisinin kuşkuya yer bırakmayacak nisbette açığa çıkarılması halinde kabul edilebilir. Bu konuda, tekniğin tüm imkanlarından yararlanılmalıdır. Bu cümleden olarak her türlü benzemezlik testleri yapılmalıdır. Davacı, çocuk ve davalının kan grupları belirlenerek Adli Tıp Kurumu Biyoloji ihtisas Dairesi'nde bir inceleme yapılmışsa da, bu yeterli değildir. Davacı, çocuk ve davalının ALYUVAR (ERITROSIT) ANTIJENLERI (ABO, Rh (CDE, cde), MNSs, Duffy (Fya Fyb) Kidd (Jka, Jkb), Kell (Kk); LOKOSIT ANTIJENLERI (HLA-A), (HLA-B), (HLA-C), (HLADR), (HLA-DO); ALYUVAR (ERITROSIT) ENZIMLERI (Adenozin Dezaminaz, Esteraz D, Fosfoğlukomuta, gliyoksalaz (1), Adanilat Kinaz, Glukoz 6 fosfat dehiderogenaz, Alanin Transaminaz, Eritrosit asit fosfotaz (LAP); SERUM PROTEINLERI (Heptoglobin, Hemaglobin ve Transferrin) testleri mutlaka yapılmalı, baba olduğu iddia olunan kişinin %99.73 oranından daha az ihtimalle baba olabileceği belirlenmiş ise, Karbonik Anhidraz (Ca Il), Peptidaz A. Gm. levis araştırması ve karşılaştırılması ile sonuca gidilmelidir. Yinede aynı oranda bir sonuç elde edilemiyor ise DNA tiplemesi yapılması imkanı araştırılmalı, davcının baba olamayacağı ihtimali tamamen kaldırılıp delillerin hep birlikte takdiri gerekir. Üniversitelerin Tıp Fakültelerinden Özellikle Adli Tıp, Tıbbi Biyokimya ana bilim dalları ile enstitülerinden herhangisinde açıklanan araştırma yapılabildiği belirlendikten sonra; davacı, çocuk ve davalı o kurumlara birlikte sevk edilip davacının sayı araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması ve davanın reddi doğru görülmemiştir.
S o n u ç :Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle(BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.