 |
T.C.
Y A R I G 1 T A Y
2. Hukuk Dairesi
E. 1992/9272
K. 1992/10174
T. 23.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEBLİGATIN GEÇERLİLİĞİ
AİLE EFRADI
ÖZET Kural olarak tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen son adresine yapılır. Kendisine tebligat yapılacak kimse geçici olarak adresinde bulunmazsa tebligat, kendisiyle birlikte oturan aile efradına yapılır. Aile efradı kavram: geniş anlamda aileyi kapsamaktadır. Karı koca, hısım (sıhri hısım) ve evlatlık gibi birlikte oturan kimseler aile efradı sayılır. Tebligatın geçerliliği için tebliği alacak kişinin o aile ile birlikte oturmuş, orayı adres olarak seçmiş olması da zorunludur.
(7201 s. Tebligat K. m. 10, 16)
(743 s. MK. m. 318)
Hacı ile Hatice arasındaki karşılıklı boşanma ve nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm Hatice tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kural olarak tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen son adresinde yapılır. Ancak tebliği alacak kişinin müracaatının bulunması, kabulü koşuluyla her yerde yapılabilir (Tebligat Yasası m. 10). Tebligatı, tebliğ muhatabı adına almaya yetkili kimseler yasayla ayrıca belirtilmiştir. Bunlar; vekil, yasal temsilci, tüzel kişilerin organları, kıta komutanları, amir ve memurlar, aynı çatı altında oturan aile bireyleri, hizmetçileri, daimi memurları vs. kimselerdir. Kendisine tebligat yapılacak kimse geçici olarak adresinde bulunmazsa tebligat kendisiyle birlikte oturan aile efradına yapılır (Tebligat Yasası m. 16). Aile efradı kavramı geniş anlamda aileyi kapsamaktadır (MK. m. 318). Buna göre, karı koca, hısım ve evlatlık gibi birlikte oturan kimseler aile efradı sayılır. Buna yapay (sıhri) hısımlık da dahildir. Bütün bunların yanında tebligatın geçerliliği için, tebliği alacak kişinin o aile ile birlikte oturmuş, orayı adres olarak seçmiş olması da zorunludur.
Somut olayda, davalıya çıkan tebligat boşanma davası nedeniyle kavgalı olduğu eşi davacının kız kardeşine (görümce) yapılmıştır. Davalının tebligatı alan görümcenin evini adres olarak gösterdiği veya orada eylemli olarak oturduğu da belirlenmemiştir. Olayın özelliği ve hayatın olağan akışının gerektirdiği davranış biçimi yönünden de davalının görümcesinin yanında oturduğunu orayı adres olarak belirlediğini kabule elverişli değildir.
O halde, davalının tebligat sırasında görümce evinde oturup oturmadığını, oturuyorsa buranın tebligat için geçerli adres ve görümcenin aile efradından sayılıp sayılmayacağı araştırılıp tebliğin geçerliliği hakkında görüş belirtilmeden, gerekçe gösterilmeden geçerli kabulü ile davalının yokluğunda hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyize tonu hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz isteklerinin inceleme dışı bırakılmasına, 23.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|