 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1992/1918
K. 1992/2097
T. 24.2.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VASİYETNAMENİN İPTALİ
- VASİYETNAMEDE TEBERRU
ÖZET : Vasiyetnameye katılanların ailesi fertlerinden birisine yapılan teberru vasiyetin iptali için sebep sayılmıştır. Aile kavramı; füru, eş, ana baba ile kardeşler ve birlikte yaşayan yakın kan ve sıhriyet ilişkisi olanları kapsar. Mahkemece benimsenen bu gerekçelerle muris, dava konusu vasiyetnamede davalıdan başkası yararına bir kazandırmada bulunmadığından Medeni Kanunun 500/1. maddesi gereğince vasiyetnamenin tümünün iptaline karar verilmesidoğru değildir.
(743 5. MK. m. 500/1-2)
Remzi ile Semiha arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
İstek, vasiyetnamenin iptaline ilişkin olup dava red edilmiştir. Dava dilekçesinde, resmi vasiyetname tanığı ile yararına vasiyet yapılanın kardeş oldukları açıklanmış ve vasiyetnamenin geçersizliği ileri sürülmüştür.
Medeni Kanunun 483. maddesinde, vasiyet edenin karı veya kocası, usul ve füruu erkek ve kız kardeşleri ile bu kimselerden her birinin karı ve kocasının, resmi vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında tanık olarak bulunamayacakları öngörülmüştür. Türk Medeni Kanununun karşılığı olan İsviçre Medeni Kanununun 503. maddesinin son fıkrasına göre, "vasiyetnameyi düzenleyen resmi memur ve tanıklar ile bunların usul ve füruuna, erkek ve kız kardeşlerine veya eşlerine vasiyetnamede bir teberru yapılamaz". Bu hüküm Türk Medeni Kanununa alınmamış olmakla beraber, Medeni Kanunun 500/2. maddesinde, şekle ait yanlışlığın vasiyetnamenin düzenlenmesine katılanlara veya ailesi fertlerinden birine teberru yapılmasından ibaret olması halinde, teberrunun iptal olunacağı kabul edilmiş, böylece kaynak İsviçre Kanununun 503. maddesinde yer alıp ta Medeni Kanunun 483. Maddesine geçirilmesi ihmal olunan kuralın meydana getirdiği boşluk doldurulmuş bulunmaktadır. İlmi ve kazai içtihatlarda bu doğrultudadır. Kaldı ki tereddüt halinde kaynak kanunun uygulanacağı 20.9.1950 günlü, 4/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğindendir. Esasen Medeni Kanunun 500/2. Maddesi bile uyuşmazlığı çözmeye yeterlidir. Çünkü: Anılan maddede vasiyetnameye katılanların ailesi fertlerinden birisine yapılan teberru vasiyetin iptali için sebep sayılmıştır (Y. 2. HD.nin 8.3.1977 günlü ve 1882/1969 sayılı kararı). Aile kavramı; füru, eş, ana baba ile kardeşler ve birlikte yaşayan yakın kan ve sıhriyet ilişkisi olanları kapsar. Mahkemece benimsenen bu gerekçelerle muris, dava konusu vasiyetnamede davalıdan başkası yararına bir kazandırmada bulunmadığından Medeni Kanunun 500/1. maddesi gereğince vasiyetnamenin tümünün iptaline karar verilmesi doğru bulunmuştur.
SONUÇ: : Davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA) ve onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|