 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1992/13859
K. 1992/124
T. 14.1.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BOŞANMA DAVASI
- TERK
- İHTAR
ÖZET : İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için ihtar isteğinden önceki iki ay içerisinde kadının haklı bir sebep olmaksızın birlik dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerekir. Aralarında derdest bir boşanma davası bulunan eşler ayrı yaşamaya hak kazanırlar.
Evvelce koca tarafından kadın aleyhine açılan boşanma davası takip edilmediğinden 6.6.1990 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı kadın boşanma davasının derdest olduğu 3.1.1990 gününe kadar ayrı yaşama hakkına sahiptir. Bu tarihten itibaren yasada öngörülen iki aylık süre geçmiş ve koca tarafından 10.4.1991 tarihinde eşe ihtar gönderilmiştir. İhtar geçerlidir. Kadın eve dönmemekte haklı olduğunu ispat edememiştir. O halde mahkemece Medeni Kanunun 132. maddesinin aradığı şartların gerçekleştiği dikkate alınarak tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekir.
(743 5. MK. m. 132)
Hüseyin ile Nedime arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için ihtar isteğinden önceki iki ay içerisinde kadının haklı bir sebep olmaksızın birlik dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerekir. Aralarında derdest bir boşanma davası bulunan eşler ayrı yaşamaya hak kazanırlar (MK. m. 162).
Evvelce koca karısı hakkında Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 1989/92 sayılı boşanma davası açmış 2.10.1989 tarihli oturum da tarafların davayı takip etmemeleri sonucu dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 409/5. maddesinde öngörülen üç aylık sürenin geçmesi üzerine de 6.6.1990 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve mahkemece bu şekilde işten el çekilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 409/5. maddesindeki üç aylık süre hak düşürücü niteliktedir. Olayımızda olduğu gibi davanın açılmamış sayılmasına dair gerekçeli kararın daha sonraki bir tarihte (6.6.1990 günü) kaleme alınmasının sonuca etkisi yoktur. Dava üç aylık sürenin dolduğu 3.1.1990 tarihinde açılmamış hale gelmiştir.
Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair olan kararı temyizi kabil niteliktedir. Ancak kararın şekli bakımından kesinleşmemiş olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Dava üç aylık sürenin bitim tarihinde kendiliğinden derdest olma özelliğini yitirecektir.
Bu açıklama karşısında, davalı kadın boşanma davasının derdest olduğu 3.1.1990 gününe kadar ayrı yaşama hakkına sahiptir. Bu tarihten itibaren yasada öngörülen iki aylık süre geçmiş ve koca tarafından 10.4.1991 tarihinde eşe ihtar gönderilmiştir. İhtar geçerlidir. Açılan davada kadın eve dönmemekte haklı olduğunu da ispat edememiştir. O halde, mahkemece Medeni Kanunun 132. maddesinin aradığı şartların gerçekleştiği dikkate alınarak tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken 1989/92 sayılı boşanma dosyasının derdest olduğundan söz edilerek davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 14.1.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|