 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1992/11471
K. 1992/782
T. 30.1.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÖLÜME BAĞLI TASARRUFA KONU
- OLABİLECEK HAKLAR
ÖZET : Ölüme bağlı tasarrufa konu olabilecek haklar, hak sahibinin ölümü ile sona eren haklardan değildir. Şahsa bağlı intifa hakları gibi Medeni Kanunun 453/son maddesinde yer alan kural uyarınca mahfuz hisseli mirasçılara bırakılan % 20'lik gelir payı o mirasçının ölümü ile kalkacağından mahfuz hisseli mirasçının mahfuz hisseli mirasçısına intikal eden hak ile murisin tasarrufundan kaynaklanan bir haktır. Aksi düşünce kanunda yer alan mahfuz hisseli mirasçının mahfuz hisseli mirasçısının koruma amacına aykırı düşer.
(743 s. MK. m. 453/4)
H. Hevin ve F. Yüksel ile ........... Vakfı arasındaki nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın REDDİNE dair verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Medeni Kanun kişilere vasiyetname ile bir çok tasarruf yetkisi vermiştir. Vasiyetname ile mirasçı nesbedilebilir (MK. 463), vakıf kurulabilir (MK. 473). Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuk tanınabileceği (MK. 291) gibi, daha önceden yapılan vasiyetten rücu edilebilir (MK. 489). Belirli mal üzerinde ölüme bağlı tasarruflarda bulunulabilir (MK. 464). Gerek muayyen mallar için ve gerekse mirasçı için ikame yapılabilir (MK. 467-472). Vasiyeti tenfiz memuru tayin olunabilir (MK. 497, 498). Kanunda gösterilen şartlar altında muhtemel mirasçı mirastan ıskat edilebilir (MK. 457). Mirasın taksimine ilişkin kurallar konulabilir (MK. 587). Bunların dışında yer alan tasarruflar, Ölüme bağlı olma şartına uyum gösterme olanağı çerçevesinde ölüme bağlı tasarrufa konu olabilir.
Görüldüğü gibi ölüme bağlı tasarrufa konu olabilecek haklar, hak sahibinin ölümü ile sona eren haklardan değildir. Şahsa bağlı intifa hakları gibi Medeni Kanunun 453/son maddesinde yer alan kural uyarınca mahfuz hisseli mirasçılara bırakılan % 20'lik gelir payı o mirasçının ölümü ile kalkacağından mahfuz hisseli mirasçı bu hakkını ölüme bağlı bir tasarrufla üçüncü şahsa intikal ettiremez. Orada mahfuz hisseli mirasçının mahfuz hisseli mirasçısına intikal eden hak ilk murisin tasarrufundan kaynaklanan bir haktır. Aksi düşünce kanunda yer alan mahfuz hisseli mirasçının mahfuz hisseli mirasçısını koruma amacına aykırı düşer.
Esas diğer bir başka mirasçı ile birlikte % 20 gelir payı sahibi Fatma Sabihe'nin 25.3.1983 günlü, 12810 sayılı vasiyetnamesinde davalıya bırakılan haklar arasında kendisine ilk muris Bekir'den intikal eden % 20 gelir payı yoktur. Ölüme bağlı muayyen mal hibesine konu olmayan hakların kendiliğinden davacıya geçeceği de gözetilmelidir. Davacının Fatma Sabihe'nin 25.3.1983 günlü ölüme bağlı tasarruf hakkında tenkis davası açması ve tasarrufu tenkis ettirmesi kendisine Bekir'den MK. 453/son madde uyarınca intikal eden hakkı etkilemez. İsteğin kabulü gerekirken davacının mahfuz hissesini, açtığı tenkis davası ile aldığından söz edilerek reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: : Davacının temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.1.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|