Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1991/5603
K: 1991/8069
T: 20.05.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Ayşe Polat ile İhsan Aytaç arasındaki babalık davasının yapılan mahkemesi sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine C. Başsavcılığı tarafından istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : İstek ve hüküm davacı ana tarafından açılan davada babalığın tespit ve hüküm altına alınmasına ilişkindir. Kanun koyucu babalık davasında ananın her zaman çocuğun yararına davranamıyacağı ilkesinden hareket ederek dava konusu küçük için kayyım tayin edilmesi (M.K. 298) ve böylece çocuğun yararının korunması için babalık davasında kayyımın bulunmasını ilke olarak kabul etmiş, böylece de şu ya da bu gibi düşüncelerle ana ve babanın çocuk aleyhinde birleşmelerini ve onun zararına bir durumun meydana gelmesini önlemek istemiştir. Nitekim 2.5.1960 tarihli ve 5/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da bu düşünceler açık ve ayrıntılı bir biçimde tekrarlanmıştır. Bu yön gözönünde tutulmadan ve küçüklere kayyım tayin ettirilmeden yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması yasa hükmüne aykırıdır.
Diğer tarafdan Medeni Kanunun 241. maddesi uyarınca evlilik mevcut iken doğan çocuğun babası koca olup nesep reddedilmedikçe babasının başkası olacağı iddia ve bu konuda babalık davası ikame edilemez. Küçüklerin evlilik içinde doğdukları ve neseplerinin koca tarafından reddedilmediği dikkate alınmadan babalığa hüküm kurulması da keza usul ve kanuna aykırıdır.
Nihayet babalık davaları çocuk doğmadan evvel veya doğduğundan itibaren nihayet bir sene içinde ikame olunur (M.K. 296). Söz konusu hüküm hak düşürücü süreye ilişkin olup mahkemelerce resen kendiliğinden gözönünde tutulur. Olayımızda ise davacı ana, 1972, 1974 ve 1975 doğumlu küçüklerle ilgili olarak 1989 yılında babalık davası ikame etmiştir. Bu durumda davanın hak düşürücü süreye dayalı olarak reddi gerekirken babalığa karar verilmesi de doğru bulunmamaktadır.
 
SONUÇ : HUMK.nun 527/6. maddesi uyarınca C. Başsavcılığının talebinin kabulü ile Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen 5.12.1989 tarih ve 572/481 sayılı kararının açıklanan sebeplerle kanun yararına bozulmasına, 20.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini