 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1991/546
K: 1991/1723
T: 4.2.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET: Evden kovma eve almama manevi tazminat için sebep olamaz.
Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Gerekçe açısından davalı tarafça temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen boşanma hükmünde manevi tazminatın takdirinde davacının davalıyı evden kovması ve evine almaması sebep olarak gösterilmiştir. Bu maddi vakıa M.K.nun 143/2. maddesinde öngörülen şahsi menfaatleri ağır surette haleldar eden bir nitelik taşımadığından manevi tazminat isteminin reddi (gerekir. Bu yönün gözönünde tutulmaması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın ikinci bentte gösterilen sebeple davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen sebeple reddine 4.2.1991 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
M.K.nün 143. maddesiyle öngörülen şahsi menfaat M.K.24. maddesiyle öngörülen kişilik, şeref, nesep sağlık gibi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardır. Bilimsel öğretide kişilik hakları fiziki, duygusal, sosyal olmak üzere değerlendirilmektedir. Fiziki kişilik değerleri insan için var olan hayat hakkı, vücut bütünlüğü, sağlık, seyahat gibi haklardır. Duygusal kişilik hakları ise, kişinin toplumda birlikte yaşadığı aile, komşu, çevre gibi sosyal yapılarla kurduğu ilişkiye saygı duyulmasını istemesi, Sosyal kişilik değerler ise şeref, haysiyet, isim, resim gibi haklarla kişinin özel yaşantısına saygı duyulmasını isteme hakkıdır.
Toplanan delillerle evden kovup ardından eve davet ettiği ve ihtar üzerine eve gelen eşi kabul etmemek yukarıda açıklanan duygusal ve sosyal kişilik değerlerine saygısızlık niteliğindedir. Belirtilen davranışlarla kişilik hakları zedelenen davalıya manevi ödence verilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün onanması gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.
ÜYE
Nedim Turhan