 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1991/12911
K: 1991/15410
T: 12.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET: Yoksulluk nafakasının artırılma şartları.
Taraflar arasındaki karşılıklı nafaka kaldırılması ve nafakanın artırılması davasının yapıları muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
"Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."(M.K.144) "sözleşme veya hüküm ile kendisine maddi tazminat veya nafaka olarak bir irad tahsis edilmiş eşin yoksulluğunun zail olması, haysiyetsiz hayat sürmesi, bir evlenme akdi olmadan fiilen karı koca gibi yaşaması, yeniden evlenmesi veya eşlerden birinin ölmesi halinde, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, bu irad kesilir. İrad şeklinde maddi tazminat veya nafakayı gerektiren sebep ortadan kalkar yada önemli ölçüde azalır veya borçlunun mali gücü önemli ölçüde eksilirse, iradın indirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği gibi değişen durumlara göre ve hakkaniyet gerektiriyorsa iradın artırılması da istenebilir." (M.K.145/3, 4)
Yoksulluk yasada tanımlanmamıştır. Bunu ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına göre belirlemek gerekir. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. (Anayasa 17/1, 55)
Şu halde bu temel hakkın tabii sonucu yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım ve kültür gibi harcamaları karşılayacak geliri olmayanlara yoksul denebilir. Bu harcamaların unsur kabul edildiği asgari ücretle olayı somutlaştırmak mümkündür. Şu halde asgari ücretin altında geliri olanlar yoksulluk içinde kabulü zorunludur. (Y.2.H.D.nin 10.10.1991 günlü ve 9589/12321 sayılı kararı)
Davacı, davalı kadının boşanma sırasında belirlenen aylık geliri 180.000 TL. civarında olduğu için yararına yoksulluk nafakası bağlanmış ise de bu dava sırasında yapılan araştırma sonunda üç aylık emekli maaşının 2.206.347 TL.ye ulaştığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan ölçüler içinde olay değerlendirildiğinde kadının yoksulluktan kurtulduğunun kabulü gerekir. Şu halde yoksulluk nafakasının artırılması yönündeki isteğin reddi ile kaldırılması yönündeki isteğin kabulü gerekirken nafakanın artırılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davalı, davacı Aynanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.12.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.