 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E. 1991/12407
K. 1991/14857
T. 2.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VASİYETNAME İPTALİ
- ŞARTA BAĞLI HUKUKİ MUAMELE
ÖZET : Bir hukuki muamelenin hükümleri gelecekte olup olmayacağı kesinlikle bilinmeyen bir olaya bağlı ise, o hukuki muameleye şarta bağlı muamele denir. Vasiyetnamedeyer alan şartlar taliki veya infisahı olabilir. Kanuna, ahlakave adaba aykırı olmadıkça, ifası imkansız bulunmadıkça,manasız ve sıkıcı olmadıkça vasiyetnamede yer alan şart ve mükellefiyetlerin iptali istenemez.
(743 s. MK. m. 462/2)
E. İlter ve arkadaşları ile Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm Türk Eğitim Vakfı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Medeni Kanun kişilere vasiyetname ile birçok tasarruf yetkisi vermiştir. Vasiyetname ile mirasçı nesbedilebilir (Mk. 463), belirli mal üzerinde ölüme bağlı tasarruflarda bulunulabilir (MK. 464). Gerek muayyen mallar için ve gerekse mirasçı için ikame yapılabilir (MK. 467-472). Vakıf kurulabilir (MK. 473). Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuk tanınabileceği (Mk. 291) gibi, daha önceden yapılan vasiyetten rücu edilebilir (MK. 489). Vasiyeti tenfiz memuru tayin olunabilir (MK. 497 - 498), kanunda gösterilen şartlar altında muhtemel mirasçı mirastan iskat edilebilir (MK. 457), mirasın taksimine ilişkin kurallar konulabilir (MK. 587). Bunlar dışında yer alan tasarrufların da ölüme bağlı olma şartına uyum gösterme olanağı çerçevesinde yapılmasına bir engel yoktur. Olayımızda ilgili olan hüküm ise murisin ölüme bağlı tasarrufla lehtar veya mirasçılara bazı şart ve mükellefiyetler yükleyebilmesidir (MK. 462).
Bir hukuki muamelenin hükümleri gelecekte olup olmayacağı kesinlikle bilinmeyen bir olaya bağlı ise, o hukuki muameleye şarta bağlı muamele denir. Mükellefiyet ise bir hukuki muamelenin lehtarına yüklenen bir ödev, bir yapma veya yapmama mecburiyetidir. Vasiyetnamede yer alan şartlar taliki veya infisahi olabilir. Kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olmadıkça, ifası imkansız bulunmadıkça, manasız ve sıkıcı olmadıkça vasiyetnamede yer alan şart ve mükellefiyetlerin iptali istenemez (MK. 462/2).
Şart veya mükellefiyetin kanunla yasaklanan bir fiilin yapılması, şahsiyet haklarını ihlaline müncer olması, aydın, vicdanlı, makul ve namuslu insanların doğruluk ve insaf duygularını incitmesi halinde; onu, kanuna ve ahlaka aykırı, manasız ve sıkıcı kabul etmek mümkündür.
Şart ve mükellefiyet bu açıklamalar çerçevesinde tabiidir ki mükellefiyet hakkını tahdit veya takyit edeceklerdir. Murisin vasiyetnamesinde "Bütün gayri menkullerinin satılmadan kullanılmasını arzuluyorum. Satılması halinde gelirin Türk Eğitim Vakfı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na verilmesini arzuluyorum" biçiminde yer verdiği hüküm yukarıda açıklanan ölçüler içinde kanuna, ahlaka, adaba aykırı bulunmadığı gibi, ifası imkansız, manasız ve sıkıcı da kabul edilemez. Söz konusu vasiyet hükmünün iptali isteğinin "vasiyet edilenlerin mülkiyet hakkını ve mülkiyet hakkının tabii sonucu olan tasarruf yetkisini ortadan kaldırdığından" söz edilerek iptali doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.12.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.