Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/7329
K: 1990/12955
T: 13.12.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Nuri E. müşaviri Doğan E. ve arkadaşları ile Sabahat E. arasındaki evlenmenin feshi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
 
  KARAR : Medeni Kanunun 112/2. maddesi, karı kocadan biri evlenme akdinin yapıldığı sırada bir akıl hastalığına müptela veya daimi bir sebeple temyiz kudretine sahip değilse evlenmenin batıl olduğunu hükme bağlamıştır.
  Davacı henüz vesayet altında bulunmadığı bir sırada 11.3.1988 tarihinde davalı ile evlenmiştir. Bu husus Kartal 1. Sulh Hukuk Hakimliğinin 1984/891 ve 1987/852 sayılı dosyaları ile sabittir.
  Davacı Nuri E.'e oğlu Doğan E. müşavir olarak atanmıştır.
  İştirak müşaviri, müşaviri olduğu kişinin kanuni temsilcisi değildir. Kural olarak onun adına dava açamaz. Ancak olayımızda kendisine müşavir tayin edilen Nuri E. 17.2.1989 günlü oturumda evlenmenin feshini dava edeceğini açıklamış ve bu konuda müşavirine açıkça yetki vermiş ve ifadesini imzası ile tevsiz etmiştir. Artık onun bu beyan ve mahkemenin onayı karşısında müşavirin yalnız olarak vekil dahi tutmaya gerek kalmadan bu davayı açıp takib edebileceğinin kabulü gerekmiştir. (KURU: 1979, C.I - s. 711)
  Kaldı ki M.K.'nun 113. maddesi butlan davasının alakadarlardan her biri tarafından açılabileceğini hükme bağlamıştır. 
  Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 8.8.1984 ve 30.5.1988, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 23.1.1985 ve 16.1.1989 günlü raporlarında tarafların evliliklerinin icrası anında davacı Nuri'nin vesayeti gerektirecek boyutta bir akıl hastalığına müptela olduğu anlaşılamamaktadır.
  O halde mahkemece yapılacak iş; bu raporlar ile müstenidatını oluşturan müşahade kağıtlarını dosya ve ekleri ile birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığına göndermek, davacının 11.3.1988 günlü evlenme akdinin icrası sırasında evlenmenin feshini gerektirecek boyutta akıl hastalığına müptela olup olmadığını tesbit ettirmek ve diğer delillerle birlikte hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
  Bu husus dikkate alınmadan delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
 
  SONUÇ : Temyiz edilen hüküm gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmada oybirliğiyle sebebinde oyçokluğuyla 13.12.1990 tarihinde karar verildi.
 
  KARŞI OY YAZISI
  Yaptığı evlenme akdinin butlanına hükmedilmesi istenen Nuri'nin vesayet altına alınması istenmiş, muhakeme sonunda vesayet altına alınmasını gerektiren bir halin olmadığı belirlenerek 17.2.1989 günlü kararla Doğan müşavir tayin edilmiştir.
  Bu dava 28.4.1989 gününde Nuri adına müşaviri Doğan'ın vekili tarafından açılmıştır.
  Doğan'ın iştirak müşaviri olduğu; iştirak müşavirinin müşaviri olduğu kişinin temsilcisi olmadığı çoğunluk tarafından da kabul edilmektedir. Ancak kendisine müşavir tayin edilen Nuri'nin 17.2.1989 günlü oturumda (müşavir tayinine ilişkin davada) verdiği yetkiye istinaden bu davanın açıldığı savunulmaktadır. Dava dilekçesi müşavir Doğan'ın vekili avukat tarafından düzenlenmiştir. Sulh hakimi huzurundaki beyana istinaden, müşavir Doğan'ı Nuri'nin vekili olarak kabul etsek bile, bu beyan ile başkasını tevkil için yetki verilmediğinden avukatın Nuri'nin vekili olarak, Nuri adına dava açtığını kabul etmek mümkün değildir. (HUMK 67, BK 390/3 ve Avukatlık Kanunu 171).
  Doğan'ın kendi adına bir irade açıklaması yoktur. Bu sebeple MK 113 maddesinde gösterilen ilgili olarak açtığı bir davadan da söz edilemez.
  Bu sebeplerle HUMK 67/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekir. Karar bu sebeple bozulmalıdır.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini