 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/5170
K: 1990/11447
T: 22.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Remziye Y. ile Hayriye K. ve arkadaşları arasındaki arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1. Muris Hatice D.'in veraset ilamı istenmeden,, davalıların murisle bağlantıları kurulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
2 . Davacının isteği, dayanılan vasiyetname iptal edildiğinden red edilmiştir.
Muris Hatice D. tarafından düzenlenen 17.1.1970 günlü vasiyetname kanuni mirasçılardan Yüksel Ç., Nursen G., Nurhayat Ç. ile Mustafa D.'nin açtığı dava sonunda şekil şartına uyulmadığından iptal edilmiştir.
Vefat zamanında çıkan vasiyetname butlanını istilzam eden bir nakise ile malul görülse bile hemen sulh mahkemesine verilir (M.K.535). Sulh mahkemesi vasiyetnameyi tesellüm ettiği tarihten itibaren bir ay içinde açar (M.K.536). Mirasta hak sahibi olanlara vasiyetnamenin resmi bir sureti tebliğ edilir (M.K.537).
Vasiyetnamenin iptal davası mirasçılardan biri tarafından ikame olunabileceği gibi lehine vasiyyet yapılan alakadar tarafından dahi ikame olunabilir (M.K.499). İptal davası, müddedinin tasarrufa ve butlanın sebebine muttali olduğu günden itibaren bir sene.. geçmekle zamanaşımına uğrar (M.K.501). Açıklanan bu kurallardan anlaşılacağı gibi vasiyetname, iptal edilinceye kadar geçerli belgelerdendir. Her mirasçı veya ilgilinin iptal davası açma hakkı münhasıran kendisine ait olup her biri yönünden zamanaşımının başlangıcı şahsına bağlı olgulardan kaynaklanmaktadır. O halde yalnız iptal davası açanlar bunun sonuçlarından faydalanır. Bu yön düşünülmeden tüm davalılar hakkındaki davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmada oybirliğiyle; sebebinde oyçokluğuyla 22.11.1990 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Sulh Hukuk Mahkemesi vasiyetnameyi esellüm ettiği tarihten itibaren nihayet bir ay içinde açar. Vasiyetname açılırken malum olan mirasçılar davet edilir (M.K. 536). Vasiyetnamenin açılmasını müteakip yararlarına vasiyet yapılmış veya mirasçı tayin edilmiş olanlardan her birine kendilerine ve vasiyet edildiğine dair yazıların resmi bir sureti müracaatları beklenmeden tebliğ olunur (M.K. 537). Lehlerine teberru yapılan kimselerin ve mirasçıların adresleri belli değilse vasiyetten ilanen haberdar edilirler. Vasiyetnemade mirasçıı nasbedilmiş olupta hakları itiraza uğrayanlara istekleri halinde MİRASÇILIK SIFATLARI HAKKINDA resmi bir BELGE verilir (M.K. 538). Sulh Hakimi vasiyetnamenin kendisine tevdiine müteakip kanuni mirasçıların emvale muvakkaten vaziyet etmelerine müsaade yahut resmen idaresini emreder (M.K. 535). Kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse bu vasiyeti ifa ile mükellef olan varsa ona, yoksa kanuni ve mansuh mirasçılara karşı muayyen şeyin teslimini dava etme hakkına sahiptirler (M.K. 541). Kanuni mirasçılar, zilyetlik hükümlerine tevfikan mirasçıların hisselerini teslime mecburdurlar (M.K. 539).
Tapu siçil nizamnamesinin 19. maddesinde gösterilen belge M.K. nun 538. maddesi uyarınca verilen suret ve mirasçı nasbedilenlere verilecek veraset belgesinden başka birşey ifade etmez.
Görüldüğü gibi Sulh Hakiminin görevi vasiyetnameyi açmak, ilgililere tebliğ etmek, mansup mirasçı varsa isteği halinde ona bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye delil mallara kanuni mirasçıların muvakkaten el koymalarına müsaade etmek yahut resmi idareyi emretmekten ibarettir.
Davacının isteği M.K. nun 541. maddesi uyarınca ifa isteğine ilişkin olup, mahkemenin görevi genel kurallar çerçevesinde istenen şeyin değerine göre tayin olunmalıdır. Kanunlarda Sulh Hakimini vasiyetnamenin tenfizine (yerine getirlmesine, hüküm geçirmesine) karar vereceği yönünde bir hüküm yoktur. Mahkemelerin görevleri kanunla tayin edilir (Anayasa 142). Mahkemeyi görevli kabul eden çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Karar bu sebeple bozulmalıdır.