 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1990/3270
K: 1990/8060
T: 10.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mustafa ile Kadriye arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
DAVA : Olayda davacı, hem terk ve hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebeplereni birlikte dayanarak boşanma kararı verilmesini istemiş, mahkemece de her iki sebebin varlığı kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Oysaki, davacı koca ihtar isteğinde bulunmakla; o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını ve ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olduğunu kabul etmiş sayılır.
Öte yandan; eşi ile geçenemediğini, birlikte yaşama bilincinin ortadan kalktığını ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam etmek üzere eşine ihtarda bulunması iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Başaka bir anlatımla geçerli bir ihtardan sözedilemez.
İhtardan sonraki dönemde ise, boşanmayı gerektirecek nitelik ve ağırlıktaki yeni olayların varlığı iddia ve ispat olunmamıştır. Şu durumda başkaca hiç bir delil toplanmadan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple (BOZULMASINA), 10.9.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
1- Dava dilekçesiyle davacı geçici olarak ayrıldığı evine döndüğünde evin eşi tarafından boşaltılarak terk edilmesi olayı ile karşılaşdığını, özel ve resmi davete rağmen evine dönmediğini vurgulayarak, terk hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Davacı, davasını terk nedenine dayalı olarak açtığını açıkca belirttikten sonra bu maddi olayın (terk olayının) evlilik birliğini temelinden sarstığını belirtmek istemiştir. Ayrıca geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı bir istekte bulunmamıştır. Gerek yerel mahkeme gerekse özel daire davacının amaçladığı ve dava konusu yapmadığı geçimsizliği dava varmış gibi değerlendirmesi yanılgıdır. Kaldı ki, davalı temyiz isteğini terk hukuksal nedenine dayalı hükme yöneltmiş, geçimsizlik nedenine dayalı hükmü temyiz etmiştir. İstek dışına çıkılarak geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı hükmün de bozma kapsamına alınmasında isabet bulunmamaktadır.
2- Koşulları gerçekleşen terk hukuksal nedenine dayalı boşanma kararının onanması gerekir. Sayın çoğunluğun bozma düşüncesne bu nedenle katılmıyorum.